Mesajı Okuyun
Old 13-11-2008, 21:42   #8
Gemici

 
Varsayılan Değer Ölçülerimiz!


A L I N T I L A R:

1. Hakim Görüş:

ASILSINLAR!
Bu haberle daha da iyi öğrendim ki kötülükte sınır yokmuş.

Geçtiğimiz günlerde bu sitede idam cezası ile ilgili bir anket vardı.Ben bu ankette idam cezasına karşı olduğuma dair oy kullanmıştım.Ama bu haberden sonra idam cezasına onay vermemek elde değil.Kesinlikle katılıyorum.ASILSINLAR!!!

Böyle olaylar karşısında idam cezasının kaldırıldığına çok üzülüyorum ama asılmak bile o aşağılık yaratıklar için ödül olur diye düşünüyorum.Aynı acı onlara da çektirilmeli.İşkence ile öldürülmeli diye düşünüyorum.Çocuklar söz konusu olunca mantıklı düşünemiyorum.

Ne yazık ki idam cezası tekrar çıksa bile mevcut ceza kanunu hükümleri uygulanacagından yanlarına kar kalacak böle haysiyetsiz varlıklar nefes alacaklar diger insanlar gibi...

sadece adamlar değil, annesi(ki ona anne demeye dilim varmıyor) ayın cezaya çarptırılmalı.Ancak malesef mevcut yasalar yüzünden,bu akşam izlediğim haberlerde de söylendiği gibi kadın serbest bırakılmış,elini kolunu sallaya sallaya da kayıplara karışmış.İnsanlıktan nasibini almamış bu aşşağılık yaratıklara verilecek en güzel cezadır ölüm.

insanoğlunun medeniyet, kültür, adalet, onur adına ilk gününden bugüne kadar biriktirdiği tüm değerlerinin anlamını yitirdiği andır...

(sırada ne var?)



Bazen düşünüyorumda keşke idam cezası bazı suçlar için kaldırılmasaydı...Bu tip insan demek istemiyorum "yaratıkları" herkesin toplandığı bir merkezde idam etmek gerekir...Gerekçeside açık ve nettir bu tip yaratıklar toplumda dolaştıkça toplumun huzuru bozulacak yani toplum güvenliği sarsılacaktır...Ayrıca bu tip yaratıklar ceza alsalar dahi topluma herhangi bir kazandırımı söz konusu olmayacaktır


Çocuğun üzerinde spermler bulundu ve sanıklardan sperm örneği alınıp karşılaştırılacak.Ha diye sperm testi uygulamasına geçilmedi.Kaldı ki böyle bir iddiayı yalan haber olarak ileri sürmeye bence medyanın bile cesareti yoktur.Çünkü halkın vereceği tepki ortadadır.

bende bir kız bebek annesi olarak iğrendim bu olaydan.bir hukukçu olsamda bu insanlara kendi elimle ceza vermek isterdim...
Yani "asılmalılar" şeklindeki hezeyanım, ölüm cezası ile ilgili genel kanaatimden değil, bu olayla ilgili spesifik bir düşüncemden kaynaklıdır. Sanılanın aksine sadece duygusal da değildir.
Saygılarımla.


Yaşadığımız çağda; ölüm cezasının insanı olmadığ düşünülüyor. Bu yaşanan vahşet karşısında ölüm cezasının gözden geçirilmesi gerekmez mi?


Şimdi olmayacak(idam cezası) duaya keşke demeyelim.Mevcut mevzuata göre Her kim yaptı ve sebep oldu ise bu aşağılıklar ne ceza alacak?Hangi kanun maddelerinden kaçar yıl?Yoks zaman aşımı,cezai ehliyetsizlik gibi af müesseleri burdada mı devreyemi girecek?Ne olur açıklayın avukat arkadaşlar.Mevcut mevzuatla bir hakim bu suça en ağır cezayı nasıl ve ne şekilde vermeli?

bu cezanın tekrar yasal düzenlemeye girmesini hukuk bilimi yönünden tartışmak çok mu yersiz, çok mu zamansız, çok mu yanlış olur...?

İşte bu nedenle kanunen uygulanabilme olasılığı en yuksek olan idam cezasına evet diyorum.Ancak gönül cezamı soracak olusanız diş minelerini açıp,diş sinirlerine iğnenin ucuyla dokunalım.


bu yaratıkların idam edilmeleri bile onlar için ödül olacağından onların bir şekilde yaşattıklarından daha büyük acılar yaşamalarını istiyorum.Umarımki içerde geçirecekleri zaman içerisindede bunu yaşarlar.En büyük korkumsa onların dışarı çıkıp yaşamın bir yerinde karşımıza bilemediğimiz bir...X.........amca olarak çıkmaları.


Arkadaşlar bazı kimseler için idam ödüldür. Bu yüzden TCK ya yeni bir ceza türü sokulmalı. İŞKENCE CEZASI... Ve bu cezayı infaz edebilmek için infaz memurları yetiştiren okullar açılmalı.

Bu Olayda O İĞrenc VahŞet Sayilabİlecek Duruma Yol AÇan İnsanlari Kiniyorum..burada İnsanlarimizin KÖtÜlÜkte Ve İĞrenclİkte Ne Kadar İlerİ GİdebİlceĞİnİn Bİr ÖrenĞİnİ GÖrmekteyİm..

Sayın meslektaşlarım bu forumdaki ilk yazımda böyle hukuk dışı temennilerde bulunmak istemezdim ama bu mide bulandırıcı olay karşısında hukukçu olarak düşünmek elimden gelmiyor. bence bu caniler hakkında suçlarının sabit olması durumunda uygulanması gereken ceza linç olmalıdır. bu sapıklar ezilerek işkence çekerek ölmeli.


Şimdi idam cezasının tekrar gündeme getirmenin faydası var mı bilmiyorum.Ama bu durum tartışmaya açılsa dahi sulandırılacaktır diye düşünüyorum.En başta da AB ve AB lobicileri tarafından.Neyse yukarıdaki konuya dönelim

Takip edildiği kadarıyla,tecavüz,ırza geçme vs gibi suçlarda,SANIKLAR YA CEZAEVLERİNDE ŞİŞLENMEKTELER ya da KENDİLERİ İNTİHARI TERCİH ETMEKTELER....

En çok neye üzülürüm biyormusunuz?
Bu yaratıkların cezalarını çekmeden ölmesine.

Yazılan yazılarda hukuk dışı önerilerin sunulması birazda adalet sistemimize olan güvensizlikten kaynaklanmıyor mu sizce?Ben dahil bütün arkadaşlarım mevcut yasalarla suçluların hak ettikleri cezayı alamayacağında hemfikiriz Yani mevcut cezalar bizi yaratıcılığa itiyorsa(uygulanamayacağını bildiğimiz halde en azından ütopik)bu bizim suçumuz değil herhalde.Ben de merakla diğer arkadaşlarımın bu konudaki önerilerini bekliyorum.
SAYGILARIMLA......



Bunu yapanlara asılmak yetmez bir hukukçu adayı olarak bunları söylemek yanlış olabilir ama yaşamaya hakkı olmayan insanlar bunlar yazıklar olsun bunları halka açık alanda bırakcaksın linç edeceksin silindirler üstelerinden geçip asfalta yapıştırdıktan sonra bi kaç daha asfalt atacaksın bu insaları bana verceksiniz..............

Hayatımdaki he olayda hukukcu gıbı dusunme zorunda değilim.Sadece meslegımı ve gereklerını yaparken hukukcu gıbı dusunurum.


Not:
Konu hakkında 141 mesaj yazılmış. Hepsini okumadım. 65.ci mesaja kadar yapilan yorumlar yukarıya alıntıladığım şekilde devam ediyor; Katılımcılardan ‘durun be kardeşim, olay mahkemeye intikal etmiş, üzerinde tartışıp yorumda bulunmayalım’ diye mesaj yazan varsa da gözümden kaçtı herhalde. Bu türden ilk mesajı Sayın Zeynel yazmış:

Alıntı:

Yazan Zeynel:
Yargılamanın önemi bu olayda bir kez daha ön plana çıktı. Şüphelilerin suçu işledikleri kesinleşmedikçe, toplum olarak hüküm vermenin yanlışlığı en bariz şekliyle meydandadır. Bir suç işlendiğinde, toplumdaki düzen bozulur. Bu olayda suç işlenmemiş olsa dahi, özellikle basının olayı verme şekli bakımından, suç işlenmiş gibi toplumdaki düzen bozulmuştur. Toplumda, içimizde, bizimle birlikte yaşayan bu tür insanların olabileceği düşüncesi bizim insanlığa bakış açımızı bile etkiler. Bu nedenle lütfen "Suçluluğu kesinleşmedikçe insanların suçsuzluğu" ilkesini asla unutmayalım. Saygılar...


Mesajların hepsi aynı havayı çalmıyor elbette, az da olsa başka hava çalanlar ve sükunete davet edenlerde var:

2. Karşı Görüşler:

Zafer Erman:
Hukukçu arkadaşların cezası kesinleşmemiş bir şüpheli hakkındaki görüşleri insanın olay kadar içini ürpertiyor. İdam ve işkence yıllardır hiçbir suçu ortadan kaldırmamıştır bunu hepimiz biliyoruz.
Olay gerçek bile olsa kişi/lere bunu iten etkenlerin uzmanlarca iyice araştırılması gerektiğini düşünüyorum.
Bebeğin yaşının bence bir önemi yok.17 aylık 1,2,3 yaşlarında veya daha büyük bile olsa küçüklere yapılan cinsel istismar veya cinsel saldırı suçu. Yaşanın küçük olması ceza miktarını artıracak ve hakimin de takdir hakkını artıracaktır.
Cinsel olarak istismar edilen veya saldırıya uğrayan kişi 13/14 ve yakın yaşlarda olsaydı bu tepkiyi hukukçu



Av.Habibe Yılmaz Kayar:
Merhaba

Tecavüz iddiası herkesi ayağa kaldırdı.Medya bu ilgiden memnun .

Sanıklar yargılanmadan mahkum edildi.Mağdur bebek hakkında sadece gözlerinin bantla kapatıldığı fotoğraflar her gün,her gün basının satışlarını arttırmakta.

Soruşturmanın gizliliği ilkesi nasıl ihlal ediliyor,basının elinden geçerek mi evraklar toplanıyor.?
Adli tıp sonuçları aleni bilgilermidir?

Ayrıca dikkat çeken diğer bir nokta bebeğe yapılan fiziksel zarara ilişin kimse konuşmuyor.Eğer cinsel saldırı iddiası olmasaydı o bebeğin yaralanması sıradan,gündelik bir 3.sayfa haberi olarak mı görülecekti.

Çocuğun adli tıp incelemesini yapan hekim cinsel suçlar ile ilgili özel bir eğitim almışmıdır.?


Admin:
Olayın vehameti karşısında duygusal tepkiler son derece anlaşılabilir ancak dilerseniz ölüm cezası ile görüşlerimizi ilgili konu içinde paylaşalım. Böylece hem değerli fikirleriniz o görüş arşivi zenginleşir ve farklı bakış açıları gelir, hem de bu konu -aksi görüştekilerin de katılımı ile- ölüm cezası tartışmasına dönmemiş olur.

Av.Armağan Konyalı:
Bu başlık altında yazılanlarda ilginç bir tezat var ama bu tezata gülemiyorum :

Hukukçu üyelerin çoğu hukuk dışı görüşler yazarken
hukukçu olmayan bir üye olaya hukuki açıdan yaklaşıyor.



Av. Suat Ergin:
Foruma toplam 27 kişi katılmış...Mevcut yasalara göre ceza alsınlar diyenleri saymadım. Ancak alıntısını yaptığım mesajlar farklı üyelere aittir.

Bir Hukuk Sitesi'nde daha yaratıcı olunabileceğini düşünmekteydim.


Önerilen infaz biçimleri hep denenmiş olanlardır.Ya bu forum kapatılsın ya da denenmemiş bir infaz önerisi olan varsa onlar da yazsınlar lütfen...Ama mesela lağım çukurunda(Kelimeyi THS kuralı gereği yazamıyorum)



Av. Ömer Kavili:
"Asalım" diye ilenen koroya katılamıyorum.


Kaynak:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8199&page=5


Alıntı olarak yukarıya aldığım mesajları buraya kadar okuyanlar, birde
Ağır Ceza Hakimine Rüşvet Gözaltısı başlığı altında yürütülen tartışmayı okuyup, burada yazılanlarla orada yazılanlar arasında herhangi bir fark olup olmadığına baksalar fena olmaz diye düşünüyorum.

Neden mahkemeye intikal etmiş olan iki olayın birisinde veryansın ediyor ve sanıklar için en akla gelmedik cezalar düşünüyoruz ve diğerinde masumiyet ilkesinden yola çıkıyor ve mahkemeye intikal etmiş olayda yorum yapılmaz türünden gerekçeler getiriyoruz?
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=32420&page=2


Saygılarımla