Mesajı Okuyun
Old 18-09-2011, 07:59   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
hilmiseker
Alıntı:
Adli kanavanın, mimariyle kurduğu saklı ilişki; hakları, kadir kütlenin emrine vermekte, ipleri eline geçiren mimari devasa cüssesi ve erişilmez aklıyla adil yargılamayı psikolojik engellerle tanıştırmaktadır.


Alıntı:
İnsana özgülediği savlanan yerleşkelerin yanların eşitlik ve özgürlük talebini karşıladığını, görünen adaletin talepleriyle uyuştuğunu ya da mimarinin; ekonomik, sosyal ve idari ilkelerle barışık, estetik, yaratıcı ve işlevsel olduğunu söylemek veya kullanışsız, çirkin ve donuk, bireyi hiçleştiren, çevreyle zıtlaşan ve yarınsız yapısıyla adalet vaad ettiğini savlamak olanaksızdır.

Alıntı:
…birey, toplum ve kamunun fiziksel, biyolojik ve sair gereksinimleriyle yargılama diyalektiği arasındaki ilişkiyi saptamadaki eksiklik, adil yargılanma/görünen adalet veya nitelikli yargılama kurumuyla salon mimarisi ve dağılımın yarattığı olumsuz hava arasındaki çelişkinin teşhisini güçleştirmektedir.

Alıntı:
Yapıları saraya dönüştürmek; insani olana meyleden, sahici ihtiyaçları saptayan, hak ve özgürlükleri özümseyen, mimariyi yargının eşi ve eşitine dönüştüren, kürsüler arası muvazeneyi koruyan, yargıyı teknolojiye havaleden kaçınan anlayışla kaimdir.

Alıntı:
İnsani değerlere küs, mekandaşları nefes almaktan alıkoyan, ışık ve renkten yoksun, suni solunumla yaşayan tabiattan bihaber mekânları sarayla özdeşleştirmek ciddi bir yanılgıya tekabül eder.

Alıntı:
Erişim hakkını pas geçen, ulaşımı erişim engeline dönüştüren, erişimi mali olanağa endeksleyen plazavari oturum anlayışının, savunma olanak ve kolaylığını öne çıkarma, ihtiyaçları karşılama, ekolojik demokrasiyle anılma derdi olmadığı gibi, adliyelerin yapı elemanlarıyla, devasa girişiyle vitrine çıkması ya da kafe, resturant, lostra salonu ve devasa lobisiyle yarışması tanrıça Themis’in gözlerini açıkta bırakmıştır.



Alıntı:
Adliyeleri toplulaştırmak, erişimi kısıtlamakla yetinmez, erişilmez kılınan yargıç giderek tanrılaşır.
Arşa meraklıların, arza dağılanları ve orada olup bitenleri yeterince görmesi ya da içtimai devinimin adli yansımalarını kâfi derecede okuması mümkün olmaz.

Alıntı:
Adliyelerle övünmek, en yalın haliyle huzursuzluğu ikrar etmektir.

Görenin görülende görüp de, görülenin de görmesi gerektiği düşünülen durumu, görülene aracısız iletmenin en etkin ve kısa yolu, görüleni aynaya yöneltmektir…

Ayna ve Adalet... İlk harfleriyle değil! Olanı
yansıtmakla birbirine benzer.

Duruşma salonlarında ayna yoktur.

“Dünyanın en büyük Adalet Sarayı” ile övünmek yerine…
Dünyanın en adil ülkesi olmak özlemiyle… Adalet aynaya bakmalı!