Mesajı Okuyun
Old 19-10-2009, 08:34   #4
elevent

 
Varsayılan

Esas : 2007/2213
Karar : 2007/3517
Tarih : 09.05.2007

Zimmet suçundan sanıklar K... ve H.....'nin bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda; atılı suçtan mahkumiyetlerine dair (Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 06.12.2005 gün ve 2005/189 Esas, 2005/303 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ve Yüksek İkinci Ceza Dairesi'nin 14.02.2007 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

765 sayılı TCK.nun 202/3. maddesinde yalnızca zararın ödenmesi kavramına yer verilmiş olup, 5237 sayılı TCK.nun 248. maddesinin 1. fıkrasında da benzer bir düzenleme yapıldığı halde; 248. maddesi 2. fıkrasında gönüllü olarak iadeden bahsedilmiş olmakla; sanıkların zimmete konu malı henüz hakimiyet alanına sokamadan kolluğa yapılan ihbar üzerine suçüstü yapılarak yakalanmaları ve soruşturma başlatıldıktan sonra zimmet konusu malın kollukça zaptedilmesi, şeklinde gelişen olayda gönüllü iadeden söz edilemeyeceği cihetle; 248/2. maddenin uygulama koşulları oluşmadığı halde lehe yasa belirlemesi sırasında 248/2. maddesinin uygulanması suretiyle lehe yasanın 765 sayılı TCK. yerine 5237 olarak belirlenmesi,

Kabule göre de;

5237 sayılı TCK.nun 61/5. maddesindeki sıralamaya aykırı olarak 248/2. maddesinin 249. maddesinden önce uygulanması,

Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 09.05.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Corpus