Mesajı Okuyun
Old 28-12-2009, 19:13   #2
av.ismailcelik

 
Varsayılan

sayın ekinheval tebligatlar mirasçılara çıkarılmalıdır ;bu konuda şöyle bir Yargıtay kararı da var ;umarım yardımcı olur.



YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 20.01.2003
Esas No : 2002/8020
Karar No : 2003/398


818 - BORÇLAR KANUNU 35.1 / 397.1
1086 - HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU ( HUMK ) 185
818 - BORÇLAR KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞ HÜKÜMLERİ 35.1 / 397.1

ÖZET
BORÇLAR KANUNU 35/1 VE 397/1.MADDE HÜKÜMLERİ UYARINCA, MÜVEKKİLİN ÖLÜMÜ İLE DAVAYA VEKALET SON BULUR. MİRASÇILAR, MÜVEKKİLİN ÖLDÜĞÜNÜ VEKİLE BİLDİRMEMİŞ OLSALAR BİLE, DURUM BÖYLEDİR. BU İTİBARLA, GÖREVİ SONA EREN VEKİLE YAPILAN TEBLİGAT GEÇERSİZDİR. İLAMIN MİRASÇILARA TEBLİĞ EDİLMESİ GEREKİR.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 06.11.2001 tarih ve 1998/1411-2001/1092 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ve müdahil vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalı Ahmet C.'ın diğer davalı F... Ltd. Şti.nin kurucu ortakları olduğunu, aralarındaki sözleşmeye göre tarafların Antalya'da yat işletmeciliği yapacakları, gerekli sermayenin müvekkili tarafından karşılanacağını, Ahmet'in ise Antalya'daki işlerin takibinden ve yatların işletilmesinden sorumlu olacağını, zaman içinde Fantezi-1 ve Fantezi-2 adlı yatların yaptırılıp şirket adına tescilinin yapıldığını, daha sonra Ahmet'in şirketten ayrılması için 195.000 DM.nin ödendiğini, devir sözleşmesinde 30.11.1998 tarihine kadar hisse devrinin ve yatların devrinin yapılacağı, davalının da şirketi borçlandırıcı işlem yapamayacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı Ahmet'in dava dışı Zekeriya E.'a borcu olmadığı halde şirket adına bono verip, şirket aleyhine icra takibinin yapılmasına neden olup, yatların haczine sebep olduğunu, yine müvekkili hakkında sermaye borcu olduğundan bahisle ihtarnameler gönderdiğini, ileri sürerek, şirketin yönetiminin davalı Ahmet C.'dan alınarak kayyıma verilmesine, davalı şirket adına olan 2 adet ticari yatın kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Zekeriya E. vekili, davalı şirketin müdürü olan Ahmet C.'ın senetler karşılığında borç aldığını, borcunu ödememesi üzerine yatlar üzerine haciz konulduğunu, mahkemece konulan tedbir nedeniyle satışın yapılmadığını ileri sürerek, davayı HUMK.nun 53. maddesi uyarınca müdahalelerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Ahmet C. vekili, 2 teknenin değerinin tesbiti ile eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, davalı ile 9.12.1997'de davalı şirketin kurulduğunu, davacının sermaye borcunu yerine getirmediğini, teknelerin müvekkilinin imkanları ile yaptırıldığını, kendisine gönderilen ödemelerin müvekkilinin Hollanda'dan aldığı maaşı ve alacakları olduğunu, gönderilen paraların şirket adına olmadığından şirketi bağlamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Davalı şirket, davaya yanıt vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalılar ve müdahil vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.

1-Davacı, ortağı olduğu davalı şirket adına tescilli Fantezi-2 ve HUMK. 185.madde hükmü uyarınca davayı teşmil ettiği Zekariya E. tarafından icra takibi sonucu ihale ile alınan Fantezi-1 adlı gemilerin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tesbiti ile kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava devam ederken davacının 23.10.2001 tarihinde öldüğünü davalılar temyiz aşamasında ileri sürmüştür. Mahkemenin karar tarihi 6.11.2001 olup, karar vekile tebliğ edilmiştir. Borçlar Kanunu 35/1 ve 397/1.madde hükümleri uyarınca, müvekkilin ölümü ile davaya vekalet son bulur. Mirasçılar, müvekkilin öldüğünü vekile bildirmemiş olsalar bile, durum böyledir. Bu itibarla, görevi sona eren vekile yapılan tebligat geçersizdir. İlamın mirasçılara tebliğ edilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece, davacının mirasçılarının davaya katılmasının sağlanması, davacı vekili, mirasçıların da vekili ise, vekaletnamesini ibraz etmesinin istenilmesi böylece taraf teşkili tamamlandıktan sonra davaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bozma sebep ve şekline göre, davalılar ve müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Davalılar ve müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre davalılar ve müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 20.01.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.