Mesajı Okuyun
Old 23-03-2008, 13:57   #4
üye19576

 
Varsayılan Sayın Özge Yücel ve Sayın Alp_aslan

Sayın Alp_aslan ve

1-TCK nın 94/1.maddesinde "Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade
yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." hükmü
yer almaktadır.
Her ne kadar manevi işkence suçunun lafzi olarak ismi geçmesede, sanırım ruhsal yönden acı çekmesine neden olan davranışlar, TBMM madde
gerekçesinde yer alan sistematiklik unsuru ile birleştiğinde, bunun adına ister ruhsal, isterse manevi işkence deyin, bu davranış yasa göre işkence suçu kapsamına
gircektir.
Diğern taraftan mürekkep suç niteliğinde olan işkence suçunun içine iftira, tehdit gibi suçların girmesi ve bu suç teşkil eden eylemlerin işkence buçunun
içinde değerlendirilmesi mümkündür. Yoksa işkenceden ceza verilen her durumda, müessir fiil, hakaret ve tehdit suçlarından da ceza verilmesi gerekirdi.

2-TCK nın 6/1-c.maddesinde; "Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli,
süreli veya geçici olarak katılan kişi,", aynı maddenin "d" bendinde de "Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idarî ve askerî mahkemeler üye ve
hâkimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar" şeklinde tanımlamalar mevcuttur.
Dolayısı ile kamu görevlisi kavramının daha geniş bir kavram olduğu, savcı ve hakim gibi avukatlarında bu kapsamda yer aldıkları açıktır. Yargı görevi
yapanları başka türlü değerlendirsek ve kamu görevlisi kapmasına dahil etmesek, bu kez rüşvet, görevi kötüye kullanma gibi suçlardan da sorumlulu tutmamamız gibi
bir durumla karşılaşırız ki bu durumun kabulune olanak yoktur.
Dolayısı ile kamu görevisi olma bakımından dabir sorun yoktur.

3-Kolluk veya savcının santaj olarak tarif edilen eyleminin de tekrarlanan biçimde gerçekleştiği ve ruhsul yönden acı verdiği açık olduğundan işkence suçu
kapsamında tekrar değerlendirilemsi gerekmez mi?
4-Rüşvet suçu için bir anlaşma gereklidir. Burada bir tehdit bulunduğundan, irtikap suçu belki değerlendirilebilir ancak bu kez de suçun tekrarlanan
biçimde sistemakit tarzda ve ruhsal yönden acı verici özelliği, mürükkep suçu dairesinde gözetilmesi gerekmez mi?
Saygılarımla.....

Sayın Özge Yücel,
"Bunun dışında suç tiplerinin birbirine karıştırılması kavram karmaşası ve algı bulanıklığı yapacağından çok sakıncalıdır, bu açıdan da dikkat edilmelidir."
Şeklinde ki görüşünüze katılmamak mümkün değil ancak, yukarıda verilen örnekler üzerinden daha somutlama yaparsak ve neden bu kapma girdiği veya girmediğine
değinirsek, sanırım daha anlaşılır ve faydalı olacaktır.
Saygılarımla.....