Mesajı Okuyun
Old 26-08-2009, 21:03   #30
vyayalar

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın H.Ali Kaşıkara'nın eklediği Yargıtay kararında, haczin kaldırılmasına karar verilmesi durumunda kesintilerin İİK m.361 uyarınca geri istenebileceği belirtilmekteyse de, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2008 yılına ait ekli kararında, kesintilerin ancak istirdat davası yoluyla geri istenebileceği belirtilmektedir. Karar eklidir.

Saygılarımla.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/381
Karar: 2008/3278
Karar Tarihi: 25.02.2008

ÖZET: İcra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi uygulamasının gerektiği hüküm altına alınmıştır. İşçinin emekli maaşının haczi mümkün değil ise de, bu hu*sus haciz tarihinden sonra borçlunun şikayeti halinde göz önünde bulundurulabilir.


(2004 S. K. m. 79, 83, 85, 361) (506 S. K. m. 121) (YHGK 31.03.2004 T. 2004/12-202 E. 2004/196 K.)

Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmak*la okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK'nun 85. maddesine göre icra dairesince alacaklının haciz talebinin yerine getirilmesi zorunlu olup, bu konuda icra müdürünün takdir hakkı bulunmamaktadır.

İİK'nun 79/1. maddesinde ise icra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi uygulamasının gerektiği hüküm altına alınmıştır. 506 Sayılı Kanun'un 121. maddesi gereğince işçinin emekli maaşının haczi mümkün değil ise de, bu hu*sus haciz tarihinden sonra borçlunun şikayeti halinde göz önünde bulundurulabilir (HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E. 2004/196 K.)

Bu açıklamalara göre icra müdürünün şikayetten önceki haciz işlemleri yuka*rıda açıklanan yasal zorunluluktan kaynaklandığı için kesintilerin İİK'nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle geri alınması mümkün değildir. Anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemede açılacak bir istirdat (geri alma) davasında tartı*şılması gerekir.

O halde, mahkemece haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken şikayet ta*rihinden önceki tarihlerde yapılan kesintilerin geri alınmasına da karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

sayın erol yavuz verdiğiniz kararın esas ve karar numarasında aşağıda yazdığım yargıtay kararını buluyorum yargıtay esas ve karar numarasını kontrol edebilirmisiniz simdiden tesekkür ederim

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:2008/381
K:2008/3278
T:25.02.2008

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu hakkındaki genel haciz yolu ile icra takibi başlatılmış, takip talebi ve ödeme emrinde borçlunun iki ayrı adresi bildirilmiştir. Bunlardan
…. adresine çıkarılan ödeme emri 14.11.2006’da; ….. adresine çıkarılan ödeme emri ise 01.11.2006 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir. Borçlu tarafından 21.11.2006’da İcra Mahkemesi’ne müracaat edilerek ödeme emrinin iptali şikâyetinde bulunulmuştur. Borçluya iki kez ödeme emri tebliğ edildiğine göre (14.11.2006’da kendisine tebliğ edilen ödeme emri tebligat dolayısıyla) borçlunun mahkemeye başvurusu İİK’nın 16. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük sikâyet süresi içerisindedir. Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ile yeni bir hak tanınmış bulunmaktadır. O halde mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde istemin süre aşımından reddi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK
’un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.