Mesajı Okuyun
Old 03-08-2008, 22:23   #14
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Merhaba ,

Bu soru ve olay vesilesiyle konunun her yönü ile irdelenmesi,bu forumun bir hukuki kaynak,benzer olaylarda
başvurulabilecek,genel ve geniş bir veri alanı olma amacını gözönüne alırsak çok faydalıdır. Güzel bir bahis ve uygulamada en sık karşılaşılan dava türleri olduğu için öyle geniş bir ele alma meslektaş dayanışmasına da yarayacaktır. Bu nedenle ben bir konuda yazarken soru sahibine özgülemeden genel bir bilgi akışı oluşturması bakımından isme hitaben cevap vermemeyi genelde yeğliyorum.
Tabii bir de hukuki konuya odaklandığım için cevap yazmaya koyulana kadar isimleri unutuyorum. Ayrıca akılda kalması çok zor olan üye isimleri de var ki... hatırlamak bir yana anlamak ve yazabilmek çok zor. Nezaket borcumu bu şekilde açıklama gereği duydum bu vesileyle.

Bu davada kafa karıştıracak pek bir nokta olmaması lazım.

Şöyle ki,sizin muvazaa dediğiniz benim senet mümzisi ile lehtarı arasındaki kötüniyetli borçlanma olayı... Aynı anlama geliyor. Ama kötüniyet bir haksız fiil mahiyetinde kabul edildiğinden ve tanıkla kanıtlanması mümkün olduğundan ,anlattığınız somut gerekçeler ve gerçekler de nazara alındığında (mal alışverişi olmaması,lehtarın mali durumu-ki bu ölçü de yargıtay kararlarında önemsenen bir ölçüdür-) bu senedin şirketi bağlamaması baskın ihtimaldir. Davacılık sıfatının çözümünü şu şekilde düşünebiliriz : Ortağın bu kötüniyetli tutumu sonucu şirketin zarar görmekte olduğu,şekli temsil yetkisinin bulunmaması karşısında şirketin menfaatlerine yönelen bu açık va ağır zarar tehlikesi ve zararın kendisi nazara alınarak temsilde husule gelen boşluk ve fiili güçlükler de dikkate alınarak şirketi idare ve temsil hususunda bir kayyım tayini ticaret mahkemesinden istenebilir.(Ticaret mahkemesi yoksa bu görev ve sıfatla genel mahkemeden) Davayı şimdi ortak şahsen ve şirketi temsilen açar,kayyım tayin edildiğinde de şirket adına davaya icazet verir,böylece temsil sorunu halledilebilir.

Konuyla ilgili direkt kararlar aramak ve bulmak,dediğim gibi iş günü olarak p.tesinden itibaren olabilir...

Ama davanın çatısı ve usulünü kurarak açmak mümkün,kararlar sonra da eklenebilir...

AYRICA VE ÇOK ÖNEMLİ OLARAK ANLAŞMALI,BAŞKASINA ZARAR VERME AMACIYLA DÜZENLENEN SENETLERİ İCRA TAKİBİNE KONU YAPMAK KAMU KURUMU OLAN İCRA DAİRESİNİ ARACI KILARAK NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇUNU TEŞKİL ETTİĞİ İÇİN ( ESKİ TCK M 504;YENİ TCK M 158) SUÇDUYURUSU YAPMANIZ,ALACAKLI KONUMUNDA OLAN KİŞİYİ DÜŞÜNMEYE İTECEK VE BAŞKASI İÇİN HUKUKİ RİSKE GİRMEYİ GÖZE ALMAYARAK TAKİPTEN VE OLAYDAN ÇIKIŞ YOLU ARAMASINA NEDEN OLARAK OLAYA PRATİK ÇÖZÜM DE GETİREBİLECEKTİR.