Mesajı Okuyun
Old 22-12-2009, 15:23   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/7035
Karar: 2008/9614
Karar Tarihi: 06.05.2008

TAKİBE İTİRAZ - BONOYA DAYALI OLARAK GEÇİLEN İCRA TAKİBİNDE İMZAYA İTİRAZ EDİLMİŞ OLMASI - ADLİ TIPK KURUMU GROFOLOJİ BÖLÜMÜNÜN İMZA İNCELEMESİNDE SON MERCİİ OLARAK KABUL EDİLEMEYECEK OLMASI

ÖZET: Adli Tıp Kurumu’nun grofoloji bölümünün imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez.

(2004 S. K. m. 168)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak icra takibine geçildiği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine İİK. nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede İcra Mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itirazını bildirdiği görülmüştür.

Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca 2006/2434 soruşturma nolu dosya nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarından alınan raporda bonodaki imzaların borçlu İsmail Akman'ın eli ürünü olduğu belirtilirken İcra Mahkemesince Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise takibe konu çek üzerinde atılı bulunan imzanın borçluya ait bulunmadığı sonucuna varıldığı görülmektedir.

Adli Tıp Kurumunun Grofoloji bölümünün imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez. Mahkemece her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/4600
Karar: 2005/10238
Karar Tarihi: 16.06.2005

ALACAK DAVASI - İMZAYA İTİRAZ - İMZANIN NİTELİĞİNİN ARAŞTIRILMASI GEREĞİ - BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI GEREĞİ

ÖZET: Söz konusu rapora davacı tarafından itiraz edilmiş olmakla beraber Adli Tıp Kurumu imza incelemesinde üst ve son mercii değildir. Rapor sonuç doğrucu ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Öyle olunca mahkeme bilirkişi heyetinden senetteki imzanın davalının ürünü olup olmadığına ilişkin imzaları inceleyerek yeniden rapor aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenedir.

(2004 S. K. m. 168)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı 35 parseldeki payını amcası olan Dursun Ali'nin ısrarı ile onun oğlu olan davalı İsmail'e 19.11.1996 tarihinde 20.000 DM.a satıp devrettiğini, 1760 DM peşin ödenip 18.250 DM.lık bono verildiğini, bononun süresinde ödenmediğini, icraya konulduğunda imzaya itiraz edildiğini, imzanın amcası tarafından değiştirilerek atılması nedeniyle Adli Tıp tarafından davalı eli ürünü olduğunun tam olarak tespit edilemediğinin bildirildiğini, ancak alacağın varlığının sabit olduğunu ileri sürerek 18.250 DM karşılığı 15.968.750.000 TL.nın dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir.

Davalılar, zamanaşımının dolduğunu, senedin sahte olduğunu, davalı İsmail'in 4400 DM ödemek suretiyle payı satın aldığını borcu olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tapudaki pay satış bedeli karşılığı verilen bononun ödenmediğini ve imzaya itiraz edildiğini, davalının imzasını kasten değiştirerek attığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalılar senedin sahte olduğunu pay bedelinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece arada resmi satış senedi olduğu, aksinin tanıkla ispatlanamayacağı ve yemin teklifinde de bulunulmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından ibraz edilen senedin Samsun İcra Tetkik Mercii Hakimliği 2000/596 esas sayılı dosyasında Adli Tıp incelemesinin yapıldığı, inceleme sonucunda dikkat çekici kısmı benzerlikler görülmekte ise de imzaların bitiriliş özelliğinin mukayeselerde yer almaması nedeniyle davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda kesin bir kanaate varılamadığı bildirilmiştir. Rapora davacı tarafından itiraz edilmiş olup, Adli Tıp Kurumu imza incelemesinde üst ve son mercii olmadığı gibi, esasen rapor sonuç doğrucu ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Öyle olunca mahkeme üniversitelerin güzel sanatlar bölümünden oluşturulacak bilirkişi heyetinden senetteki imzanın davalı Dursun Ali eli ürünü olup olmadığına ilişkin Tetkik Mercii içerisindeki medarı tatbik imzalar ve 3.7.2001 tarihli oturumdaki imzaları incelenerek yeniden rapor aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenedir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.6.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları


Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 06.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları