Mesajı Okuyun
Old 18-02-2007, 03:32   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Güneş,

Yanlışlık varsa lütfen düzeltin.

Anladığım, çeke dayalı takibe geçerek borçluya 10 örnek ödeme emri gönderdiniz. Borçlu süresi içinde İTM de dava açtı ve yalnızca yetkiyi şikayet etti. Mahkeme şkayeti kabul etti ve takibi açtığınız icra dairesinin yetkisizliğine karar verdi. Bu karar henüz verilmediği dönemde, merci geçici durdurma kararı vermediğinden siz haciz de tatbik etmiş bulundunuz. Bu haciz esnasında borçlu, takibe konan çekteki imza benim değil dedi. Bu arada henüz dosyayı yetkili icra dairesine göndermediniz..?

Bu aralıkta karşılıksız çek şikayetinde bulundunuz. Borçlu savcılıkta alınan ifadesinde de haciz sırasındaki iddiasını tekrarladı. Ceza davası halihazırda açıldı veya açılmadı.

Borçlunun merci şikayetinde imza inkarında bulunmamış olması takip hukuku bakımından bağlayıcı. İmzaya 5 günlük süre içinde ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden, "takip hukuku" zımnında imza zımnen ikrar edilmiştir. Ancak:

Savcılık aşamasını müteakip ceza davası açıldığında, ceza mahkemesince imza incelemesi yapıldığında imzanın borçluya ait olmadığı anlaşılabilir. Yine 5 günlük süre içinde şikayet hakkını kullanmamış olan borçlunun, bilahare genel hükümlere göre dava açarak imzayı reddetmesine de bir engel yok. Borçlu böyle bir dava açmasa dahi, ceza mahkemesinde imzanın ona ait olmadığının anlaşılması halinde bilahare mercide yargılamanın iadesini isteme olanağı oluşacak.

Bunca sıkıntılı bir süreç ihtimal dahilinde ise (imza konusunda borçluya ait çıkmayacağından emin konuştuğunuz için bundan sonraki önerim) , yerinizde olsam öncelikle çek şikayetimden vazgeçerdim. Borçlunun genel mahkemede dava açma olasılığını da düşünür ve yazılı kabul beyanlarını takip eki yaparak, ilamsız icra takibine girişirdim. Bu durumda yegane kaybınız, biraz zaman, biraz harç, bir de ceza mahkumiyeti olacak.

Saygılarımla...