Mesajı Okuyun
Old 24-12-2011, 21:38   #4
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan

Merhaba Meslektaşılarım,

Müvekkil yurt dışında yaşıyor. Türkiye'deki malumunuz para toplayan holdinglerden birine 13.04.2010 yılında 140.000 Alman Markı veriyor. Müvekkile verilen bir belgenin üzerinde SATIŞ SÖZLEŞMESİ yazıyor. Bu sözleşmeye göre sözleşmenin diğer tarafı holding tarafından müvekkile Macaristan'da yapılan bir iş hanından dükkan verilecektir. Fakat müvekkil hiçbir gerekçe göstermeden bu dükkanı almaktan vazgeçerse verdiği para %32 faiz eklenerek 2 yıl sonra (yani 13.04.2002 yılında) kendisine geri ödenecektir. Yıllar geçiyor ve müvekkile ne dükkan ne de parası veriliyor. Bir ara sadece ana parasının ödenebileceğine dair kendisine 4 yıllık bir ödeme planı çıkarılıyor. Müvekkil bu planı kabul etmiyor. En nihayetinde müvekkil 2006 yılında borçlu holdinge karşı 140.000 Alman markına karşılık gelen 71.580 Euroluk icra takibi başlatıyor. Borçlu şirket takibe itiraz ediyor. Müvekkilin vekilleri itirazın iptali davası açıyorlar ve %40 da icra inkar tazminatı talep ediyorlar. Davalı yan alacağın likit olmadığını ve dolayısıyla icra inkar tazminatı talep edilemeyeceği şeklinde cevap veriyor. Bu arada müvekkil 13.07.2006 tarihinde davalı holdinge ihtar çekerek 10 gün içinde kendisine vaad edilen dükkanın adına tescil edilmesini aksi takdirde verdiği paranın faizi ile kendisine ödenmesini ihtar ediyor. Davalı holding bu ihtarı tebliğ almasına rağmen tebliğ aldığı tarihten 13 gün sonra olumlu cevap veriyor. Ama müvekkil verdiği süre içinde kendisine olumlu cevap verilmeyince davalı yanın tescili kabul beyanını kabul etmiyor. BU DURUMDA ORTADA LİKİT BİR ALACAK VAR MIDIR? İcra takibinde ise 71.580 Euro toplam alacağın, 13.04.2000 tarihinden takip tarihine kadar işleyen gecikme faizi ve satış sözleşmesi uyarınca hak kazanılan %32 değer artışına...

Kıymetli emekleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.