Mesajı Okuyun
Old 17-04-2002, 15:57   #7
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Dikkat İsteyen Nazik Bir Konu

Bilindiği üzere, evlenme işleminin hukuki niteliği konusunda çok değişik görüşler ileri sürülür: Müessese teorisi, şart-tasarruf teorisi ve aile hukuku akti görüşü gibi.
Bunlardan Türk doktrini ve uygulaması bakımından aile hukuku akti görüşü kabule şayan görülmektedir.
Buna göre evlenme bir akittir.
Fakat borçlar hukuku sözleşmelerinden çok farklı özellikleri bulunan bir medeni hukuk (aile hukuku) sözleşmesidir.
Bu bakımdan, evlilik işlemini bir kamu görevlisi tarafından icra edilen bir "idari işlem" olarak göremeyiz.
Ve bu kabul üzerine usulde paralellik ilkesini uygulayamayız.
Yani tecsil işlemini yapan sicil memurunun aynı zamanda terkin işlemini yapabilmesi gibi bakamayız.
Evlenme ilişkisi ve işlemi çok boyutludur.
Dini, kültürel, sosyal ve kamu sağlığı ile ilgili yönleri bulunmaktadır. Bundan dolayı Batı hukukunu örnek alan Cumhuriyet dönemi Türk hukukunda boşanma için hakim kararı aranmıştır.
Mahkemlerin yükünü hafifletmek amacıyla, bu yetki eğer hakimlerden alınacaksa, hiç bir yeterlilik şartı ve ehliyet kaydı bulunmayan evlendirme memurlarına değil, belki noterlere böyle bir yetki devri sözkonusu edilebilir.

MK.m.166
VI. Evlilik birliğinin sarsılması
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini gözönünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

Şimdi burada zaten en az bir yıl süren bir evlilik sonrası ve tarafların birlikte başvurmaları ya da diğer tarafın kabulü halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğuna ve dolayısıyla boşanmaya karar verilebilmektedir. Ayrıca boşanmanın
sonuçları konusunda tarafların yaptığı anlaşmayı da hakimin onaylaması gerekmektedir.