Mesajı Okuyun
Old 07-07-2008, 14:28   #2
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Genel Şartlar ve aşağıdaki yargıtay kararı doğrultusunda teminat dışında kalan haller söz konusu değilse sigorta şirketinin sorumlu olduğu kanaatindeyim. Fakat teminat dışında kalan hallerden biri varsa müvekkilinize rücu edileceğinden dava açmanızda hukuki yarar yoktur.
Saygılar...

Alıntı:
KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI
(TRAFİK SİGORTASI) GENEL ŞARTLARI

Alıntı:
A.3- Teminat Dışında Kalan Haller
Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır:
a) İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar,
b) İşleten tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri,
c) İşletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
d) Zarar görenlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında araçta veya römorklarda taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı işletene karşı ileri sürülecek talepler,
e) Manevi tazminat talepleri.
f) İşletenin, Karayolları Trafık Kanunu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
g) İşletenin aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler,
h) Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyetlerde bulunan teşebbüslere, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla bırakılan aracın sebep olacağı zararlara ilişkin her türlü talepler,
i) Aracın, yetkili makamların izniyle tertip olunan yarışlara katılması veya yarışlara katılan araçlara eşlik etmesi ile gösteride kullanılması sonucunda meydana gelecek zararlar,
j) Çalınan veya gaspedilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını veya gaspedildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gaspeden kişilerin talepleri,
k) Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar.

l) 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri.
m) Dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri.

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 1990/825
Karar: 1990/963
Karar Tarihi: 16.02.1990

ÖZET: İşletenin, eşinin usul ve füruunun... mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmış olup, bunun dışındaki zararların sigorta kapsamı dışında bırakıldığı konusunda açık bir düzenleme mevcut olmadığına göre, bu kişilerin mal zararları dışındaki zararlarının sigorta kapsamı içerisinde kaldığının kabulü gerekir. O halde, sigorta ettirenin eşinin açtığı davanın kabulünde ilke açısından bir usulsüzlük mevcut değildir.


(2918 S. K. m. 92)

Dava: Erol ile İnan Sig. T.A.Ş. arasındaki davadan dolayı, Düzce Asliye İkinci Hukuk Mahkemesince verilen 18.4.1988 gün ve 345 - 236 sayılı hükmü onayan Dairenin 29.5.1989 gün ve 6060-3232 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek çocukları Çağla ve Çağdaş'ın müvekkillerinden Erdal'a ait ve davalı şirkete mecburi mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kazada öldüklerini açıklayarak kişi başına azami (2.500.000) liradan toplam (5.000.000) lira sigorta tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, davacıların müvekkili sigortaya karşı üçüncü kişi durumunda olmadıklarını, olayda davacılardan Erdal'ın ağır kusurlu olduğunu, esasen taşımanın da hatır taşıması olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece her iki çocuk için toplam (4.892.113) lira destekten yoksun kalma tazminatın davalıdan alınarak davacılardan Yasemin'e verilmesine bu davacının fazlaya ilişkin istemi ile davacı Erdal'ın tazminat isteminin tamamen reddine dair tesis edilen karar Dairemizce onanması üzerine davalı vekili bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

1- Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, davacılardan Erol' un maliki olduğu özel araçta, yanında diğer davacı eşi ve iki küçük çocuğu ile yolculuk yaparken aracının, kendi kusuru ile başka araç ile çarpışması sonucu oluşan kazada ölen çocuklarının desteklerinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek, davacı Erol'un aracının mecburi mali mesuliyet sigortası olan davalıdan kişi başına (2.500.000) liradan toplam (5.000.000) lira tazminatın tahsilini davacılar Erol ve eşi müştereken talep ve dava etmişlerdir.

Bilindiği üzere, zorunlu mali sorumluluk sigortası, ettirenin üçüncü kişilere verdiği zararları onun adına karşılamak üzere hem üçüncü kişileri, hem de sigorta ettireni koruma amacı ile oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. Bu bakımdan sigortalı Erol üçüncü kişi durumunda olmadığından onun davasının reddi sonucu itibariyle doğru olmuştur. Dava üzerinde durulması gereken asıl sorun, sigorta ettiren Erol'un eşinin bu tür sigortada sigortacıdan tazminat isteyebilip isteyemeyeceği hususudur. Konu ile ilgili 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92/b maddesinde, işletenin, eşinin usul ve füruunun... mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmış olup, bunun dışındaki zararların sigorta kapsamı dışında bırakıldığı konusunda açık bir düzenleme mevcut olmadığına göre, bu kişilerin mal zararları dışındaki zararlarının sigorta kapsamı içerisinde kaldığının kabulü gerekir. O halde, sigorta ettirenin eşinin açtığı davanın kabulünde ilke açısından bir usulsüzlük mevcut değildir. Öte yandan, sigorta ettirenin eşi ve çocuklarıyla birlikte sigortalı araçta birlikte yolculuk yapmalarında sigorta ettirenin maddi ve manevi menfaati bulunduğundan bir hatır taşıması da söz konusu olamaz. Bu itibarla davalı sigortalı vekilinin hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğine ilişkin savunması da varit görülmediğinden aşağıdaki bent dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Ancak, davada sigorta ettiren Erol ile diğer davacı eşi Yasemin ölen iki çocukları için sigorta tazminat limiti toplamı olan (5.000.000) lirayı müştereken talep ve dava ettiklerine ve mahkemece de Erol'un tazminat istemi red olunduğuna göre, davacılardan Yasemin'in isteminin (2.500.000) lira ile sınırlı olacağının kabulü ile bu miktar dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken bu davacının istemde payına düşmesi gerekenden fazlaya hüküm kurulması HUMK’nun 74. maddesine aykırı görüldüğünden davalı sigorta şirketinin karar düzeltme isteminin bu yönde kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, ancak 2 Nolu bentte de gösterilen nedenlerle karar düzeltme istemi yerinde görüldüğünden kararın onanmasına ilişkin Dairemizin 29.5.1989 gün ve 1988/6000 Esas ve 1989/3232 sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve temyiz ilam harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 16.02.1990 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)