Mesajı Okuyun
Old 09-01-2013, 16:04   #2
ayse1728

 
Varsayılan

kira bedelinin tespiti bakımından bir dava açmanız bu davanın akıbetine göre de itirazın iptali davası açmanız daha makul görünüyor. nasılsa 1 yıllık süreniz var. bilirkişi raporu gelince açarsınız.


T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/5399
Karar: 2012/8295
Karar Tarihi: 04.06.2012


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ AMACIYLA YAPILAN TAKP - TARAFLARCA KARARLAŞTIRILAN YA DA MAHKEMECE TESPİT EDİLEN BİR KİRA BEDELİ OLMADIĞI - KİRALAYANIN KİRA BEDELİNİN ARTTIĞINDAN BAHİSLE KİRA ALACAĞI TALEP EDEMEYECEĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Dava ve takibe konu dönemler için taraflarca kararlaştırılan ya da mahkemece tespit edilen bir kira bedeli olmadığından, davacı kiralayan kira bedelinin arttığından bahisle kira alacağı talep edemez. İcra takibinin artıştan kaynakladığı belirtilen alacağa ilişkin olmasına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

(6570 S. K. m. 11)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.

Davacı vekili, davalının 20.04.2002 tarihli kira sözleşmesi ile müvekkilinin kiracısı olduğunu, 20.04.2007 tarihinde başlayan yenilenen dönem kirasının, kira bedeli tespiti davası ile 1.150,00 TL olarak tespit edildiğini ve kesinleştiğini, 20.04.2008 tarihinde ve 20.04.2009 tarihlerinde başlayan dönemler için de, kira sözleşmesinin 7. maddesi gereğince kira parasının enflasyon oranında arttırılması gerektiği halde, davalının kira parasını arttırmadığını, artıştan kaynaklanan bakiye kira paraları için yapılan icra takibine de itiraz ettiğini, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili taraflarca kararlaştırılmadıkça kira parasının arttırılmayacağından davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece 20.04.2007 tarihinde kira bedelinin mahkemece tespit edildiğinden, takip eden 2008 ve 2009 yılında da kira parasının ÜFE oranında arttırılması gerektiğinden bahisle bu konuda hesap uzmanı bilirkişiden rapor alarak, rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 11. maddesi gereğince <Kiracı kira müddetinin bitmesinden en az on beş gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır.> yenilenen dönemde Kiralayan kira bedelinin, sözleşmede hüküm var ise sözleşme de kararlaştırılan oranda arttırılarak ödenmesini talep edebilir. Sözleşmede hüküm bulunmaması durumunda, yenilenen dönemde, taraflarca kira parasına ilişkin anlaşma sağlanmadan yahut mahkemece kira bedeli tespit edilmeden, kira parası tek taraflı olarak kiralayan tarafından arttırılamaz. Aynı şartlarla sözleşme devam eder.

Somut olayda, taraflar arasında 20.04.2002 tarihli bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca 20.04.2007 tarihine başlayan dönem kirası da aylık 1150 TL olarak mahkemece tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkemece kira parasının tespitinden sonraki 20.04.2008 ve 20.04.2009 tarihlerinde başlayan dönemlerde kira parasının hangi miktarda ödeneceğine ilişkindir. Öncelikle, taraflar arasındaki dava kira bedelinin tespiti davası olmadığından, Mahkemece kendiliğinden, kira bedelinin kiralayan tarafından ÜFE oranında arttırılarak talep edilebileceğine ilişkin hükmü ve gerekçesi yerinde değildir. Ayrıca, kira sözleşmesinin 7. maddesinde <ikinci yıl kira bedeli önceki yıl kira bedeline DİE'nin verdiği enflasyon artış rakamı üzerinden yapılacağı> kararlaştırılmış olup, kira sözleşmesinde, TÜFE yahut ÜFE enflasyon rakamlarından hangisinin esas alınacağının açıklanmadığından, geçerli bir artış oranından söz edilemeyeceği gibi, sözleşmede sadece 2. yıl için artış hükmü öngörüldüğünden, 2008 yılı ve 2009 yılı kira dönemlerinde, söz konusu artış hükmünün uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Bu durumda dava ve takibe konu dönemler için taraflarca kararlaştırılan ya da mahkemece tespit edilen bir kira bedeli olmadığından, davacı kiralayan kira bedelinin arttığından bahisle kira alacağı talep edemez. İcra takibinin artıştan kaynakladığı belirtilen alacağa ilişkin olmasına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı