Mesajı Okuyun
Old 03-07-2003, 13:21   #2
Admin

 
Varsayılan

Disiplin kararlarını askeri mahkeye taşısanız bile pratikte farklı sonuçlara ulaşmak oldukça güç gözüküyor.

Zira Askeri yargılamayı adli yargılamadan farklı kılan birkaç önemli unsur mevcuttur:
* Askeri Hakim ve Savcılar pratikte bağımsız değildir, sicilleri garnizon komutanı tarafından verilir, dolayısıyla yargılamanın komutandan etkilenmesi mümkündür.
* 3 kişiden oluşan Askeri Mahkemelerde bir üye hukukçu olmayan kıdemli bir askeri personden oluşur ve bu personel diğer 2 üyeden rütbece büyük olduğu gibi, aynı zamanda mahkemeye de başkanlık eder. Dolayısıyla zaten mahkeme kararında hukukçu olmayan bir yargıcın (başkan olması ve rütbece de büyük olması nedeniyle) etkisi büyüktür.
* Askeri Mahkeme kararlarını Garnizon Komutanının (taraf olmadığı halde) temyiz yetkisi vardır. Garnizon komutanları garnizonlarındaki askeri mahkemede verilen tüm kararları bu işle ilgilenen bir subayla takip eder ve gerekli gördüklerinde kararı temyiz ederler.
* Hukukçu olan askeri yargıçlar dahi büyük oranda asker kökenli kişilerden oluşmaktadır ve bu nedenle hukuki bakış açıları ve hukuk felsefeleri asker olmayan hukukçulara nazaran ciddi farklılıklar gösterebilmektedir.
* Askeri Hakim ve Savcılar askeri ast üst ilişkisinden "bağışık" değildir. Diğer askerler gibi rütbe taşır, emir alır ve emir verirler. Askeri Hakimlik, piyade gibi, topçu gibi bir sınıftan ibaret olup, askeri hakimlerde asker olmanın getirdiği tüm kurallarla bağlıdır.

Askeri Mahkemelerin "sertçe eleştirilmesi" durumunda "halkı askerlikten soğutmak", "devlet güçlerine alenen hakaret" vb. ceza maddelerinin işletilmesi söz konusu olduğundan bu konunun kamuoyunda tartışılması da çoğu kez sık rastlanır bir durum değildir. Bu nedenle konunun hukuki irdelenmesi neredeyse hiç yapılmamıştır ve ancak bilimsel çalışmalarla mümkündür, kamuoyunda tartışılmaya açılması cesaret gerektirir. Üstelik bu yasal takibat da (kişi sivil dahi olsa!) yine askeri savcılarca yapılmakta ve dava askeri mahkeme de görülmektedir.

Askeri mevzuatın veya askeri mahkeme kararlarının AİHM'e taşınması da bildiğim kadarıyla mümkün değildir. Zira Türkiye AİHS'e askeri mevzuat ve yargılama ile ilgili konularda çekince koyarak imza atmıştır diye biliyorum.