Mesajı Okuyun
Old 01-11-2006, 01:35   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

**************
BİLDİRİMLİ FESİH/İHBAR TAZMİNATI

**************
Esas Yılı : 1997
Esas No : 17180
Karar Yılı : 1997
Karar No : 19046
Karar Tarihi : 17.11.1997
Daire No : 9
Daire : HD
**************

**************
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parası ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Vaki şikayet üzerine iş müfettişi tarafından düzenlenen rapor, dinlenen taraf tanıklarının anlatımları, davacının davalıya ait fırın işyerinde çalışırken fırıncıların bir araya gelerek şirketleşmeleri üzerine kimi fırınların kapatıldığını, diğerlerinin ise çalışmalarını şirket adına sürdürdüğünü göstermektedir. Ancak, gerçek durumun ne olduğu konusunda tereddütler mevcuttur. Bunun için öncelikle şirketleşmeden sonra söz konusu davalıya ait fırının kapatılıp kapatılmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir. Dinlenen taraf tanıkları tekrar mahkemece dinlenerek davalıya ait fırının yeni kurulan şirket tarafından devralınıp alınmadığını, alındığı takdirde davacı işçinin yeni işveren nezdinde çalışıp çalışmadığının ve arada bir kesinti olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekir. Şayet fırın kapatılmışsa, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir. Kapanmadığı takdirde ise, davacının tazminatlara hak kazanıp kazanmadığı konusunda yine iki nokta üzerinde durularak bir yandan yeni şirket nezdinde çalışıp çalışmadığı ve diğer yandan da çalıştığı takdirde hizmet sözleşmesinin nasıl sona erdirildiği tespit edilmeli hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Kısmen çelişkili taraf şahitlerinin anlatımları gerçek durumu şüpheye yer vermeyecek şekilde yansıtmadığı ve olayların akışındaki olgular yetersiz belirlendiği için bu eksiklik ve çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.

**************
İŞYERİNİN EL DEĞİŞTİRMESİ NEDENİ İLE İŞÇİ YILLIK İZİN ÜCRETİNDEN SON İŞVERENİN SORUMLULUĞU-BORCUN NAKLİ

**************
Esas Yılı : 2001
Esas No : 18371
Karar Yılı : 2002
Karar No : 4008
Karar Tarihi : 12.03.2002
Daire No : 9
Daire : HD
**************
ÖZET: 1475 sayılı İş Kanunu ihbar, kıdem tazminatları ve yıllık ücretli izin alacağı konularında özel hükümler getirmiştir. Bu Kanunun 13. maddesine göre hizmet akdini fesheden işveren ihbar tazminatından 14. maddesine göre de kıdem tazminatından sorumlu tutulmalıdır. Anılan Kanunun 53. maddesine göre de işyeri el değiştirmiş ise ve işçi çalışmasını sürdürdüğü takdirde yıllık izin ücretinden son işveren sorumludur. Somut olayda ise yeni işveren nezdinde bir çalışma söz konusu olmadığı için son iş verenin sorumlu tutulması mümkün değildir.
**************
DAVA : Davacı ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı işçi 5.1.1991 tarihinden 30.8.1997 tarihine kadar B... B. Konser ve Gıda Sanayi AŞ. ye ait işyerinde çalışmış ve bu son tarihte işveren tarafından sözleşmesi feshedilmiştir. Esasen davacı da Anonim Şirkete karşı daha önce bir dava açarak ihbar ve kıdem tazminatları ile birlikte yıllık ücretli izin alacağı isteklerinde bulunmuştur. Yapılan inceleme sonucunda mahkemece dava kabul edilmiş ve icra takibinde bulunularak bunların tahsili yoluna gidilmiştir. İcra takibinden davacı işçi sonuç alamayınca bu kez fesihten sonra işyerini devralan davalı Limited Şirkete karşı aynı isteklerde bulunarak ikinci davayı açmıştır. Dosya içeriğinden davacının Limited Şirkette bir çalışması olmadığı anlaşılmaktadır. Böyle olunca önceki dönemden davalının sorumlu tutulması olanağı yoktur.
1475 sayılı İş Kanunu ihbar, kıdem tazminatları ve yıllık ücretli izin alacağı konularında özel hükümler getirmiştir. Bu Kanunun 13. maddesine göre hizmet akdini fesheden işveren ihbar tazminatından 14. maddesine göre de kıdem tazminatından sorumlu tutulmalıdır. Anılan Kanunun 53. maddesine göre de işyeri el değiştirmiş ise ve işçi çalışmasını sürdürdüğü takdirde yıllık izin ücretinden son işveren sorumludur. Somut olayda ise yeni işveren nezdinde bir çalışma söz konusu olmadığı için son iş verenin sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu konuda da fesih tarihinde işveren sıfatı taşıyan gerçek ya da tüzel kişi sorumlu olur. Görüldüğü üzere bu düzenlemeler özel nitelik taşımaktadır. Bu bakımdan Borçlar Kanunun 179. maddesinin olayda uygulama yeri yoktur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.3.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, çalıştığı işyerini davalı şirketin devraldığını, bu nedenle işletmeyi devreden şirketle birlikte sorumlu olduğunu iddia ederek bu davayı açmıştır. Borçlar Kanunu'nun 179. maddesindeki koşullar (Bir muamele ki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralma hali vs.) oluşmuşsa davalının dava konusu alacaklardan sorumluluğu sözkonusu alacaktır. Ancak dosyadan bu husus kesin şekilde anlaşılmamaktadır.
Mahkemece bu konudaki taraf delilleri toplanmalı BK. 179. madde koşulları gerçekleşmişse şimdiki gibi karar verilmeli, aksi halde dava reddedilmelidir.
Kararın bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan daire çoğunluğunun bozma gerekçesine katılmıyorum. Zira 1475 sayılı İş Yasasının 14 ve 53. maddesindeki düzenlemeler BK.nun 79. maddesi koşullarından işletmeyi devralan yeni işverenin anılan maddeden ve diğer işçilik haklarından doğan sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte değildir. İş Kanunu'nun anılan maddeleri işyerini herhangi bir suretle devralan işverenin kıdem tazminatı ve izin alacakları ile ilgili sorumlulukları düzenlenmiştir. İş yasalarında diğer işçilik alacakları ile ilgili yeni işverenin mesuliyeti konusunda hüküm mevcut değildir. İş yasaları işletmenin aktif ve pasifi ile devredilmeyip herhangi bir nedenle el değiştirmesi halinde işçilerin önceki devreden işveren yanındaki çalışmaları ile ilgili kıdem ve izin haklarını korumak için böyle bir düzenlemeye gitmiştir. Bu düzenlemeler nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinin (İşletmenin aktif ve pasifi ile devri mevcut olduğu halde) işçilik alacaklarında uygulanmayacağını kabul etmek işçi aleyhine bir sonuç doğurur niteliktedir. Bir işverenin tek işletmesi mevcutken tüm işçilerini işten çıkarıp mamelekini ve işletmenin tüm aktif ve pasifiyle yeni bir işverene devri halinde, olayımızda olduğu gibi hükmi şahsiyetini sürdürse de, bir tabela şirketi haline geleceğinden, daire çoğunluğu görüşü benimsenirse devirden önce işten çıkarılan işçiler hiçbir surette alacaklarını elde edemeyeceklerdir.
Böyle bir sonuç yasal düzenlemeler genel hukuk ilkeleri ve adalet duygusu ile de bağdaştırılamaz.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.

Daha yeni karar bulamadım ama son karşı oy yazısını yazan üye fikrini ilerleyen zamanda kabul ettirmiş olabilir. Engin bey uygulanıyor dediğine göre bir bildiği vardır herhalde..