Mesajı Okuyun
Old 11-02-2013, 11:56   #2
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın nesrintat,

1. İş kazasına dayalı tazminat davalarına işçi hizmet görme edimini fiilen hangi şirket için yerine getiriyorsa o şirkete karşı dava açmanız gerekir. İşçi kayden A şirketin çalışıyor olsa da gerçekte B şirketine hizmet veriyorsa davayı B şirketine karşı açmalısınız. Yok eğer gerçekten A şirketine hizmet veriyor sadece mekansal olarak B işyerinde bulunuyorsa B şirketine dava açmalısınız. A şirketi ve B şirketi arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi varsa her ikisine de dava açabilirsiniz lakin anladığım kadarıyla böyle bir ilişki mevcut değil.

2. İş kazasına dayalı tazminat davalarında işverenin tazmin borcunun kaynağı sözleşmedir. Yani dava sözleşmeye aykrılık temelinde ilerler. Bu yüzden tüzel kişi yetkilisi olarak ceza davasında yargılanan şahsa karşı tazminat davası açılamayacaktır fikrindeyim.

İşin pratiğine gelince: Kime dava açılırsa ona bir kusur yüklenerek tazminata mahkum ettirilen bir sistem var. Örneğin A-B-C-D şirketlerine dava açıyorsunuz ve hepsine farklı oranlarda kusur yükleniyor. Sonra örneğin B hakkındaki davayı takipsiz bırakıyorsunuz dosya yeni kusur raporuna gidiyor bu kez önceki raporda B'ye atfedilen kusur diğerleri arasında paylaştırılıyor ve B kusursuz hale geliyor. O yüzden sizin olayınızda üçüne birden dava açtığınızda ikisi için husumetten reddedilir gibi bir sonucu kesin olarak öngörmek mümkün değil. Maalesef ki blirkişinin takdirine göre değişecektir sonuç.