Mesajı Okuyun
Old 25-04-2008, 02:49   #7
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan vekalet ücreti için avukatın açtığı davada dosyanın bilirkişiye gönderilmesi

Öncelikle konuyu bilirkişi kurumu açısından ele almak gerekir:

Hakimin hukuki bir konuda bilirkişiye başvurmaması gerekir. Kendisi de hukukçudur. Bu bir bakış açısı.

Ancak Yargıtay'ın da özel konularda hukukçu bilirkişiye başvurulabileceği konusunda kararları var ve bu şekildeki dosyalar onama ile geçiyor./Aksine kararlar da olsa.

Burada sorun tek başına avukatlık yasasından kaynaklanmıyor. Avukatlık yasası ile vekalet sözleşmesinin yakın ilişkisi nedeni ile vekalet görevinin yeterince yerine getirilip getirilmediğinin araştırılması isteniyor.

Vekalet hukuku açısından haklı bir istek. Ne kadar hizmet, o kadar ücret.

Bu anlamda da vekalet sözleşmesi gereğince yapılan hizmetin karşılığı saptanmaya çalışılıyor.

Bence bu yanlış bir bakış açısı:

Vekalet ilişkisi/hukuku genel bir düzenlemedir. Avukatlık yasası/hukuku ile getirilen düzenlemede insanların müvekkillerinden asgari ücret altında ücret almaksızın iş yapmaları yasaktır.

Eski deyimle vekalet/şimdiki deyimle avukatlık ücreti yasa ile belirlenmektedir.

Burada bilirkişi zorunlu olarak vekalet hukukuna ilişkin hükümleri de göz önüne alacaktır.

Avukatlık ilişkisi vekalet ilişkisinin özel bir biçimidir. Avukat davayı kabul etmekle ücrete hak kazanır. Avukatlık ilişkisi artık kurulmuştur.

Ben avukatlık hukuku ile de bir miktar (her hukuk dalı ile olduğu gibi) uğraştım. Halen de bir meslektaşımızın davası ile uğraşmaktayım.

Verilen bilirkişi raporunda "davayı kaybetmiş olması nedeni ile ücrete hak kazanamaz", "karşı taraftan almaya hak kazandığı avukatlık ücretlerini icra takibine konu yapmadığına göre almış varsayılmıştır" gibi ibareler var.

BK. daki vekalet sözleşmesi ile Avukatlık Kanunu'nu yanyana koyduğumuzda epeyce sorunla karşılaşacağız.

Bence burada hizmet sözleşmesi, vekalet sözleşmesi, avukatlık sözleşmesi ve tazminat hukuku karıştırılmaktadır.

Ben hukuki sistemde avukatın avukatlık ücreti için dava açtığında avukatlık yasasına göre/hizmet sözleşmesinin özel türü dava açtığını, avukatın görevini yerine getirmediği savunmasından yararlanmak isteyen kişinin de, avukatın hizmette kusur işlemesi nedeni ile kendini zarara uğrattığını savunan insanın tazminat davası(karşılık dava olabilir) açması gerektiğini düşünüyorum.

Bu bakış açımı ilk defa açıyorum ve bende de olgunlaşmış değil. Biliyorum ki bu düşünceme (başta Konyalı olmak üzere/sen avukatsın, gereğini yerine getirmiyorsun, başkasına da dava külfeti yüklüyorsun diyecektir) eleştiri gelecektir. Ancak bu sorunu teorik temellerine oturtarak çözmek zorundayız.

Şimdi düşünün;

Avukatlık asgari ücret tarifesi var:
Buna uymadığınızda maliye niye diye soruyor? Ücretsiz dava aldığınızda baro niye diye soruyor. Hatun sayısı oldu iki (bayan arkadaşlarımız alınmasın bayanlara sataşma değil. Bir ata sözü/deyim var Hatun tuz dediğinde erkek vız dermiş.) Bir de müvekilleri eklersek ne yapsın bu avukatlar?

Kanun (asgari ücret tarifesi aynı güçte) diyor ki bu ücretin altında iş takip edemezsin. Bilirkişi diyor ki avukat davayı kaybettiğine göre ücrete hak kazanmamıştır. Mahkeme de bilirkişi raporuna göre karar veriyor. Avukat yahu mahkama kararı nedeni ile almadım diyebilecek mi? Maliye bu işe ne diyecek, bir de kdv sorunu varsa.

Şaka bir yana ama ben sorun oluşacağı kanısındayım.

Ben sorunun bilirkişilerin ve hakimlerin olayı kavrayamaması nedeni ile ortaya çıktığını/çıkacağını düşünüyorum. Bence sorun çok ciddi değil. Yanlış yorum meselesi