Mesajı Okuyun
Old 01-05-2008, 10:26   #7
duyurucu1

 
Mahçup Cesaretli bir avukat aranıyor

Alıntı:
Yazan Nuriye Değer
Hakim ile savcı aynı kürsüde olduğu sürece manzara değişmeyecektir. Adliyelerde savcılık bölümünün de mutlaka ayrı bir binada polise yakın olması gerektiğini düşünüyorum.Sadece duruşma savcıları duruşma günlerinde adliyeye gelmelidir.Çalışma odaları başka binada olmalıdır.Savcı davayı açtıktan sonra taraflıdır.Reyini beyan etmiştir.
Yukarıdaki örneği her zaman görüyoruz.Aksi bir duruşma istisna oluşturuyor.Gelde isyan etme.Marangoz hatasını düzeltecek usta aranıyor.
teşekkürler

Sevgili Nuriye Değer,

Bak senin önerilerin benim hiç aklıma gelmemişti.

1)Adliye saraylarında sadece hakimlerin büroları olmalıdır.Davaya taraf olan avukatların ve savcıların büroları adliye sarayı dışında olmalıdır.Çünkü;aynı mekanı paylaşan dava tarafları ile hakimler arasında ister istemez bazı yakınlıklar oluşabilmektedir.

2)Davada taraf olan avukat da savcı da davaya ilişkin olarak baştan reyini belli etmiştir.

3)Duruşma savcıları da avukatlar gibi baronun hazırladığı mekanda oturmalı,çay kahve ikramlarından onlarda avukatlar gibi yararlanmalıdırlar.

4)Dosyaları savcılarda avukatlar gibi duruşma gününden önce ve mahkeme kaleminde incelemelidirler.Dosyalar kucaklanıp Mahkeme savcısının odasına taşınmamalıdır.Eğer taşınacaksa bir telefon üzerine mübaşir dosyayı avukatın bürosuna da götürmelidir.Çünkü avukatın güvenirliği ile savcının güvenirliği birbirine denktir.

5)Mahkemede tarafların yerlerini ve oturma düzenlerini belirleyen kurallar yasama organı tarafından oluşturulmalıdır.Avukat konuşurken ayağa kalkmadığı zaman anında hakimin müeyyidesi ile karşılaşıyor.Ama savcı kaonuşurken ayağa kalkmıyor ve hakimin müeyyidesi ile karşılaşmıyor.

6)Mahkemelerin oturma masaları yerleri ve birbirine göre hiyerarşik yükseklikleri belirlenmelidir.Örneğin Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan nereye oturacak?Dışişleri bakanı nereye oturacak?Başmakanın masasının yüksekliği ne olacak protokol kuralları ile belirlenmiştir.Keza Milli Güvenlik Kurulu toplantısında da Başbakanın yeri Cumhurbaşkanının yeri ve Genel Kurmay Başkanının yeri belirlenmiştir.Ama Türkiyedeki Mahkemelerde bu belirleme yoktur.Diğer ülkelerde durum nedir?Bilmiyorum.

Mahkeme protokolü Türkiye Barolara Birliği ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu arasında yapılacak görüşmeler ile de belirlenebilir.Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu varılan protokol metnini hakim ve savcılara gönderir.Türkiye Barolar Birliği de protokolü barolara bildirir sorun ortadan kalkar.

Yoksa sıcaklardan beyni sulanan bir avukat kalkar gider Hakimin soluna oturur .Bu da gazetelere haber olur.Belli olmaz.Şimdiye kadar böyle cesaretli bir avukat çıkmadı.Ama bundan sonra çıkmayacağı anlamına gelmez.En iyisi yol yakınken barolar bu konuya bir el atıversinler.

Selam ve sevgiyle kal