Mesajı Okuyun
Old 13-07-2014, 17:05   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

4. hukuk dairesin ve uyuşmalık mahkemesinin her iki yönde de içtihatları var. Ama 4. Hukuk dairesinin yeni tarihli kararlarında idari yargı görevli olduğuna dair..


T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/2425

K. 2013/5118

T. 21.3.2013


DAVA : Davacı T.D. ve diğerleri vekili tarafından, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ve diğeri aleyhine 3.5.2006-5.7.2006 gününde verilen dilekçeyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.4.2011 tarihli kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : 1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- ) Davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarına gelince:

Dava, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı G... İnşaat Taahhüt Nak. Tarım Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti. yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar, yol yapım çalışmaları sırasında taşınmazlarından izinsiz toprak alındığını taşınmazlarının kullanılamaz hale geldiğini beyanla uğradıkları maddi zararının tazminini talep etmişlerdir.

Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacılara ait taşınmazdan toprak alınması için davalı idare tarafından diğer davalı şirkete yer gösterildiği, davalılar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davalı G... İnşaat Taahhüt Nak. Tarım Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti'nin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü bir kamu tüzel kişisidir. Kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Dava konusu yol yapımı davalı idarenin idari görevlerindendir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. ( 2577 Sayılı İYUY. m.2 ) Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.

Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği sebebiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda ( 2 ) sayılı bentte gösterilen sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, davacıların tüm, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gös

ARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/13682

K. 2007/13081

T. 26.10.2007

.
DAVA : Davacı Mustafa Y. vekili Avukat Metin Aslan tarafından, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine 16/02/2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/12/2005 günlü kararınYargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının I. bendinde açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla evinin duvarı yıkılan veya bodrum katını sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçları ve mahsulleri kuruyan veya tarlası artık ekin ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarından geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekin ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de kararın neticesi olan birer idari eylemdir. O halde sözü edilen kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakmaya idari yargı yeri görevlidir.
Temyize konu edilen davada davacı, davalı idarenin karayolu genişletme sırasında yaptığı istinat duvarının taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek buna dayalı tazminat istediğine göre, dava dilekcesinin yargı yolu bakımından reddedilmemiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 26.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.