Mesajı Okuyun
Old 07-05-2010, 14:54   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sima
sevgili meslektaşlarım
işe iade davasının yargılama süreci devam ederken ,işçi işveren tarafından işe davet edilir ve işçi reddeder ise sonuç ne olacaktır.Bu davetin ilk 4 aylık süreç içerisinde ya da 4 aylık süreç geçtikten sonra yapılması fark yaratırmı?İlk 4 aylık süreçte yapılması halinde iş akdi askıda sayılacağı için işçinin feshi anlamına geleceği ve işçiden ödenen kıdem ve ihbar tazminatının da geri talep edilebileceği konusundaki yargıtay kararına ulaşamadım.Teşekkür ederim

Aksi yönde kararlar da olmasına rağmen, son görüşün aşağıda eklediğim karar doğrultusunda olduğunu hatırlıyorum.
Öte yandan, işe davete rağmen işe başlamayan işçiden kıdem-ihbar tazminatlarının geri alınması yönünde karar (hatırladığım kadarıyla) zaten yok. Sadece bu yönde doktrinel düşünceler var. (Bu linkteki makalenin dipnotlarından ilgili düşüncelere ulaşılabilir.)

Alıntı:
YARGITAY 9. HD

E. 2007/1308, K. 2007/13524, T. 30.4.2007

DAVA : Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizline ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.


Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatılmaması halinde tazminata, boşta geçen süre ücret alacağına ve kötü niyetli fesih nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca ihbar önelinin 3 katı tutarında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin proje bitiminden ve başka yerde istihdam edildikten sonra yardımcı olunarak feshedildiğini, davacının mesnetsiz dava açarak fazladan tazminat almak istediğini, işe davet edildiğini, ancak davete icabet etmediğini, davanın konusuz kaldığını savunmuştur.
Mahkemece, davacının dava açıldıktan sonra davalı işverence işe davet edildiği, davete icabet etmediği, işe iadenin konusuz kaldığı, iş güvencesinde kalan işçinin kötü niyet tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ileişe iade davası konusuz kaldığından bu istemle ilgili karar verilmesine yer olmadığına, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesinde düzenlenen kötü niyet tazminatının koşulu gerçekleşmediğinden bu istemin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından işe iade istemi yönünden temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine göre, işyerinde proje yöneticisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedildiği, fesih bildiriminin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca yazılı yapılmadığı, davacının fesih bildiriminden itibaren bir aylık hak düşürücü süre içinde açılması üzerine, davalı işverenin noter kanalı ile davacıyı işe davet ettiği anlaşılmaktadır. Davalı işveren tarafından yargılama sırasında gönderilen ihtarda, "Proje doğrultusunda belirli süreli olarak işe alındığı, proje bitimi ile iş sözleşmesinin feshedilmediği, önce satmalına, sonra stok kayıt bölümünde çalıştırıldığı, tolerans gösterilerek iş araması için izin verildiği, yardımcı olunduğu, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiği, ancak mutlu etmiyor ve işe iade istiyorsa, mahkeme kararına gerek kalmaksızın, mesai saatlerine raiyet etmek ve randımanlı çalışmak koşulu ile ihtarnamenin tebliğinden sonra 10 gün içinde eğitimin* uygun bir kadroda istihdam edilmek üzere dönmesinden mutluluk duyulacağı' belirtilmiştir.
Sözleşmenin feshi tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olup, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı olarak geri alınması mümkün değildir. İşverence dava sırasında yapılan davet daha önce gerçekleştirilen feshi ortadan kaldırmaz. Kaldı ki. gönderilen davet yazısında bazı şartlar ileri sürülmüştür. Davacının önceki işinde ve aynı ücretle çalışacağı belirtilmemiş, eğitimine uygun başka bir kadroda istihdam edileceği belirtilmiştir. Davacı bu davet in kanuna uygun olmadığını, belirterek itiraz etmiştir. Bu davet önceki iş sözleşmesinin tekrar kurulması ve açılan davanın kabulü niteliğinde değildir. Bu nedenle işe iade isteminin konusuz kaldığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi hatalıdır. Somut bu maddi ve hukuki olgulara göre feshin geçersizliği ve işe iade isteğinin kabulü yerine yazılı şekilde konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığı şeklide hüküm kurulması hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile,
1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6- Davacının yapmış olduğu-31.40 YTL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450-YTL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, Kesin olarak, 30.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.