Mesajı Okuyun
Old 07-05-2007, 17:15   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
karşı taraf davama karşı dava açtı boşanmayı kabul ediyor ancak tazminat ve nafaka istiyorlar

Sayın handas,

Davalı eş karşılık- dava açtı ise, tazminat ve nafakayı da dilekçesinde talep etmiştir. Mahkeme dava ve karşılık- dava hakkında karar vermek zorundadır. Karşılık-davada, davalının daha fazla kusurlu olduğu kanıtlanırsa, tazminat ve nafakaya hükmedilecektir. Konuyla ilgili kararı aktarıyorum.

Saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/1165
K. 2000/3107
T. 9.3.2000
• BOŞANMA ( Karşılık dava hakkında karar verilmemesi )
• BOŞANMA ( Manevi tazminat )
• MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanma )
• TEDBİR NAFAKASI TAKDİRİ ZORUNLULUĞU
743/m.129,134/son,143/2,4,162/2,137
ÖZET: 1. Kocanın başka bir kadınla ilişkisini devam ettirdiği anlaşıldığından, kadının karşılık dava olarak açtığı, zina ve fiili ayrılık sebepleri ile boşanma davasının da kabul edilmesi gerekirken, bu hususun dikkate alınmaması isabetsizdir.

2. Zina kişilik haklarına tecavüz oluşturduğundan, kusursuz eş lehine boşanma ile birlikte manevi tazminata da hükmedilmesi gerekir.

3. Boşanma davası ile birlikte eşler ayrı yaşama hakkını kazanır. Talep olmasa bile hakimin re’sen tedbir nafakasına hükmetmesi gerekir.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:

1. Toplanan delillerden kocanın başka bir kadınla ilişkisini devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Davalı ( kadın ) bu durumu belirterek zina ( M.K. m.129 ) ve fiili ayrılık ( M.K.m.134/son ) hukuki sebeplerine dayanarak karşılık dava açmış, boşanma isteğinde bulunmuştur. Her iki boşanma sebebi de gerçekleşmiştir. Mahkemece kadının davasının da kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu hususun dikkate alınmaması Usul ve Yasa’ya aykırıdır.

2. Kocanın bir başka kadınla ilişki içerisinde olduğu redle sonuçlanan ve bu dosya da toplanan delillerle sabittir.

Medeni Kanun’un 143/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan hadiseler, kabahatsiz karı veya kocanın şahsi menfaatlerini ağır bir surette haleldar etmiş ise, hakimin manevi tazminata hükmedileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda “kadının hiçbir kusurunun olmadığı karşı taraf ise tam kusurlu olup, kişilik haklarına ağır saldırı teşkil etmektedir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralı ( MK. Md.4 ) dikkate alınarak” kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

3. Boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ( M.K. m. 162/2, 137 ) Kaldıki istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden ( re’sen ) alınması zorunludur. ( M.K. 137 ). O halde dava tarihinden geçirli olmak üzere, kadın * yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliği ile karar verildi.