Mesajı Okuyun
Old 01-03-2008, 17:34   #2
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Adalet Bakanlığı, Teftiş Kurulu Başkanlığı, Ceza mahkemeleri öneriler listesinden
“103- Zamanaşımı Hükümlerinin Uygulanmasında Hatalar

Zamanaşımına yönelik olarak yapılan incelemede; bir kısım dosyanın zamanaşımı süresi dolmasına rağmen derdestler arasında tutulduğu, bir bölümünde yasal süre dolmadan ortadan kaldırma kararı verildiği, bazı dosyalarda ise mahsus sürelerin dolmasından sonra duruşma yapılmasına rağmen, icap eden kararın verilmeyip sonraki oturumlara bırakıldığı, kimi dosyalarda da ceza süresi ile zamanaşımı müddetinin hesaplanması ve uygulanmasında 765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunlarının karma olarak uygulandığı,

Bu bağlamda ;

- 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1998/157 esas sayılı dosyasında; 08/07/1997 günü işlendiği iddia edilen resmi evrakta sahtecilik, dolandırıcılık suçlarından 28/07/1997 tarihinde dava açıldığı, sanık (B.Ç.)’nin savunmasının alınması amacıyla 04/08/1997 günü gıyabî tevkif müzekkeresi çıkartıldığı ve bu durumda sürenin 04/08/2007 günü dolması gerektiği halde 20/10/2005,

Tarihinde zamanaşımı müddetleri henüz dolmadan kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği,

- 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/126 esas sayılı dosyasında; sanık hakkında 30/09/1997 tarihinde işlediği iddia olunan sahtecilik suçundan 25/04/2000 tarihinde mülga 765 sayılı TCK’nın 342/1. maddesi gereğince kamu davasının açıldığı, 04/07/2000 tarihinde gıyaben tutuklandığı, ceza miktarı 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesine göre ( 5 yıl ), zamanaşımı süresi ise mülga 765 sayılı TCK’nın 102/4. maddesi uyarınca hesaplanarak 30/06/2005,

Tarihlerinde, ceza miktarı ve zamanaşımı süresinin hesaplanmasında 765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunlarının karma olarak uygulanması suretiyle davaların ortadan kaldırılmasına hükmedildiği,

Belirlenmiştir.

* Mülga 765 sayılı TCK’nın 102, 104, 5237 sayılı TCK’nın 66, 67 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddeleri uyarınca dava zamanaşımı ile ilgili hükümlerin tatbikinde daha duyarlı davranılarak benzeri yanlışlıklara sebep olunmaması,

Mülga 765 sayılı TCK’nın 2/2 ve 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddeleri uyarınca lehe olan kanunun her dosyada bir bütün olarak tatbiki gerektiğinin unutulmaması, bu hususu teyit eden 23/02/1938 gün ve 29/9 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 10/11/2005 gün ve 2005/6746-8599 sayılı ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 14/11/2005 gün ve 2005/8751-11060 sayılı içtihatlarının uygulamada nazara alınması,”