Mesajı Okuyun
Old 18-11-2007, 18:02   #21
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
Vekalet ücreti dava değeri üzerinden nisbi belirlendi. (Fakat keşifle belirtilen değer üzerinden vekalet ücreti verilmezken, keşifle belirlenen değer üzerinden karar harcına hükmedilmişti)

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2005/1-531
Karar: 2005/564
Karar Tarihi: 23.06.2005
ÖZET: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, avukatlık ücreti ve harç hesabında hangi miktarın esas alınacağı noktasında toplanmıştır. Somut olayda dava değeri yargılama sırasında bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de mahkemece eksik alınan peşin harç tamamlattırılmamış ve yargılamaya dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen miktar üzerinden alınan harç ile devam olunmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden açılan davayı takip etmiş ve bu miktara göre avukatlık ücretine hak kazanmıştır. Hüküm ile eksik harcın tamamlanmış olması avukatlık ücreti yönünden sonucu değiştirmez. Bu nedenle yerel mahkemenin dava dilekçesinde gösterilen değeri nazara alarak davacı lehine avukatlık ücretine hükmetmesi gerekir.

(492 S. K. m. 1)
dava: Taraflar arasındaki <tapu iptali ve tescil> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.5.2004 gün ve 2002/935-2004/261 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 30.9.2004 gün ve 10322-10274 sayılı ilamı ile,
(...Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan tarafından 37 parsel sayılı taşınmazın 12.9.2000 tarihli akitle davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptandığına göre bu olgu benimsenmek suretiyle ve istek doğrultusunda pay oranında davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, kabul biçimine göre dava konusunun (müddeabihin) iptal edilen payları tutarı olduğu ve bu miktar üzerinden davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği düşünülmeksizin taşınmazın saptanan değerinin tamamı üzerinden avukatlık parası ve harca hükmedilmesi doğru değildir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
DAVA KONUSU: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
B- DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacılar vekili, dava konusu taşınmazın davacılardan F.’nın eşi diğer davacıların babası olan muris K. Çiçek adına tapuda kayıtlı iken murisin ölümünden önce davacılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı adına tescil edildiğini, satış akdinin geçerli olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ve davacıların miras payları oranında adlarına tescilini talep etmiştir.
C- DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili, iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
D- YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Yerel mahkeme, yapılan işlemin gerçek bir satış işlemi olmadığı, murisin asıl amacının mirasçılarından mal kaçırmak olduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapusun kısmen iptali ile 5/8 payının davacılar adına miras hisseleri oranında tapuya tesciline, bakiye 3/8 hissenin davalı üzerinde bırakılmasına karar vermiştir.
TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME: Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş, yerel mahkeme müddeabihin iptal edilen paylar tutarı olduğunun ve taşınmazın dava tarihindeki değerinin 18.003.340.000 TL. olarak bilirkişi tarafından belirlendiğini, taşınmazın davacıların hissesine tekabül eden 5/8 hissesinin iptaline karar verildiğini ve bu orana tekabül eden miktarın da 11.252.000.000 TL. Olduğunu, harç ve vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplandığını belirterek önceki kararında direnmiştir.
E- UYUŞMAZLIK: Avukatlık ücreti ve harç hesabında hangi miktarın esas alınacağı noktasında toplanmıştır.
F- MADDİ OLAY: Muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açılırken dava değeri olarak 2.000.000.000 TL.bildirilmiş ancak yargılama sırasında taşınmazın toplam değerinin 18.003.340.000 TL., İptali istenen hisse miktarına tekabül eden değerin ise 11.252.000.000 TL. olduğu tespit edilmiştir. Ancak eksik harç yargılama sırasında değil hükümle birlikte tamamlattırılmıştır.
1- Davada haksız çıkan taraftan alınacak harç miktarı 492 sayılı Harçlar Kanununa ve buna bağlı tarifeye göre belirlenir. Konusu para ile değerlendirilebilen davalarda karar ve ilam harcı nispi olup 1/4 ü dava açılırken peşin olarak alınır ve dava dilekçesinde gösterilen dava değerine göre belirlenir. Kalan 3/4 ‘lük kısım ise esas hakkında karar verilirken davacı lehine hükmedilen miktar üzerinden alınır.
Somut olayda, dava değeri dava dilekçesinde 2.000.000.000TL.olarak gösterilmiş ise de yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile dava değerinin daha fazla olduğu anlaşılmıştır. Yerel mahkeme hüküm kurarken müddeabihi iptal edilen paylar tutarı olarak kabul etmiş, nispi karar ve ilam harcını da bilirkişi tarafından tespit edilen miktara göre doğru olarak hesaplamıştır. Bu nedenle Özel Daire bozma ilamına harç yönünden direnilmesi usule ve yasaya uygun olup direnme kararı bu yönden onanmalıdır.
2- Davayı kazanan taraf kendini bir vekil ile temsil ettirmiş ise davada haksız çıkan taraf aleyhine avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanacak vekalet ücretine hükmedilir.
Ne var ki somut olayda dava değeri yargılama sırasında bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de mahkemece eksik alınan peşin harç tamamlattırılmamış ve yargılamaya dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen 2.000.000.000 TL. üzerinden alınan harç ile devam olunmuştur. Bu durumda davacı vekili dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden açılan davayı takip etmiş ve bu miktara göre avukatlık ücretine hak kazanmıştır. Hüküm ile eksik harcın tamamlanmış olması avukatlık ücreti yönünden sonucu değiştirmez. Bu nedenle yerel mahkemenin dava dilekçesinde gösterilen değeri nazara alarak davacı lehine avukatlık ücretine hükmetmesi gerekir.
Belirtilen nedenlerle avukatlık ücreti yönünden direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin, harç yönünden temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davalı vekilinin, avukatlık ücreti yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle HUMK. nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 23.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************