Mesajı Okuyun
Old 06-05-2007, 14:32   #8
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

Sayın Metin,

Katkı 2’nin benim mesajıma katkı mı (bu yanlışlığın Yargıtay kararlarında da yapıldığı anlamında) yoksa kendi mesajınıza katkı mı (Yargıtay da keşideciyi kullanıyor benim gibi …keşidecinin ikametgahıdır (HUMK.m.9)” anlamında.) olduğunu anlayamadığım için açıklama yapmak gereği duydum.

Yargıtay kararlarında “kabul eden kimse = keşideci” ibaresinin kullanılması bu ibarenin doğru olduğu anlamına gelmez. Bononun unsurlarını düzenleyen TTK m. 688/7 karşısında bu kararların bir anlamı yoktur.

Genel atıf maddesi olan TTK m. 690’ın ilk cümlesinin başlangıcı ve sonu “Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçemaddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir.” dır. Bu düzenlemeye göre poliçeye ait hükümleri bonoya uygularken bunun bononun mahiyetine aykırı düşüp düşmediğine bakmak durumundasınız. Bunun sonucu ise poliçeye ait hükümleri aynen bono hakkında da uygulama imkanınız olmamasıdır.

Protestonun içeriğini düzenleyen TTK m. 628/1. b.1’e göre, protesto “Protestoyu çeken ve kendisine protesto çekilen kimselerin ad ve soyadlarını veya ticaret unvanlarını” içermelidir. Kanun metnine bakıldığında kendisine protesto çekilecek kişiden bahsedilmektedir. Yoksa, protesto keşideciye, kabul eden muhataba, veya senedi tanzim edene çekilir diye bir ifade yer almamaktadır. Bu çerçevede kural olarak poliçede kabul etmeme protestosu keşideciye, ödememe protestosu ise kabul eden muhataba çekilmelidir. Bono’da ise kabul müessesesi olmadığından ödememe protestosu senedi tanzim edene çekilir.