Mesajı Okuyun
Old 04-04-2007, 16:44   #8
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.ZAFER İŞERİ
Öğrencilik yıllarında yanında oturup, dava dosyalarını okuduğum ve yanlızca bu şekilde olağanüstü tecrübe sahibi olduğum üstadımın bana söylediği bir sözü aktarmak istiyorum. Benim de bu sözle avunduğum çok zaman olmuştur;

"Mesleğimizde; ay olur günü beslemez, gün olur yılı besler !"

Saygılarımla,

Bu sözü ilk kez duyuyorum Fakülteden Düzce'li bir arkadaşım da avukatlık mesleğine yeni başladığımız zamanlarda şu sözü hatırlatırdı sık sık: "Bizim cebimizde her zaman bir piyango bileti vardır. Amorti çıkabilir, hiç bir şey çıkmayabilir, ama büyük ikramiye de çıkabilir". Doğru, olasılık olarak daima var

*

Meslekte kazanmaya başlamak zor olduğu kadar, bu problemi aştıktan sonra, kısa ya da uzun bir başka süreçte karşınıza daha farklı sorular çıkıyor. İnsanın vücudunda ağrıyan bir yerin, ağrısını dindirene ve iyileştirene dek yaşamının odağı olması, meslekte ilk yıllardaki kazanç sorusuna benzetilebilir. Meslekte kazanmaya başladıktan sonra, eskisi denli önemli bir konu değildir artık.

Ancak bir de ne olduğunu anlamadığınız, apansız yolunuzu kesen ağrılar var. Tanı ve teşhisini yapmakta zorlanılacak. Para kazanılır. 3 yıl oturursunuz, sonra sürekli icra işi olan bir şirketle anlaşırsınız, para kazanmak mesele olmaktan çıkar. Para kazanma sorunu neyse ne, demem ondan, yoksa sorunu azımsamaktan değil.

Meslekte bir süre sonra ara ara sizi başka bazı sıkıntılar yoklar. Örneklemem gerekirse, geriye dönüp baktığınızda, size avukat olduğunuzu duyumsatan, takip ve neticelendirmekten keyif aldığınız dosya sayısının yıllara yaydığınızda azlığı dikkatinizi çekmeye başlar. Bu tür dosyalar parmakla sayılabilir ve genellikle de onları hiç unutmazsınız. Nitelikli hukuk davaları, iki kere iki dört denirken beş sonucuna ulaşılabilen ceza dosyaları, hatta yine incelikli bir uğraşa konu edilmeleri gerekmişse icra dosyalarından örnekler bile olabilir bu tür dosyalar. Bu tür dosyalarla karşılaşmanızın sıklığı ne kadar çok ise, meslekten aldığınız keyfi canlı tutmanız da o kadar mümkün, bana göre. Tanıkların ve tarafların kavga ettiği ve neticesi tanık anlatımlarıyla şekillenen hukuk dosyaları, toplamın gerçekte beş ettiğini bildiğiniz halde görünürdekileri çarpıp dört sonucuna ulaşılan dosyalar, yahut yasadaki mevcudun uygulamada bire birlik arzetmediği görünümlerle ise ne denli sık karşılaşırsınız, mesleğe olan sorgunuz ve soğukluğunuz artar.

Konu mankeni olmakla, avukat olmak arasında ciddi bir uçurum olduğuna ve belki de bu mesleği avukatlık haline getiren asıl uğraşın, ikisi arasındaki farkın altını çizme yolculuğu/(bitmeyen savaşı) olduğuna inanıyorum.

Mücadele ruhunuz daim olsun.

Saygılarımla...