Mesajı Okuyun
Old 31-10-2008, 18:43   #22
Nermet

 
Varsayılan

Sayın erdemanl, her somut olay kendi içinde değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Ayrıca uygulamada karşılaştığım bir olaydan bahsettim. Bana görede hukuka uygun görünmemektedir. Çünkü:"Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez."
Hukuka uygun delillerle hüküm tesis edilmesi konusunda yasal ve Anayasal düzenlemeler gayet açıktır. Kanun koyucunun; ülke şartlarını gözeterek, kolluğun, görevini yaparken, yasalara, tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı uygulamasının önüne geçmek amacıyla getirmiş olduğu bir ilkedir.
Tesadüfen elde edilen delillerde ise uygulanacak olan prosedürün, normal bir tahkikatın yapılış sırasından farkı ise: suç şüphesinin ihbarla değilde tesadüfen elde edilen delil vasıtasıyla başlamasıdır. Bunu haber alan Cumhuriyet Savcısının görevi hukuka uygun ele geçirilecek diğer delil vasıtalarıyla destekleyerek, hatta sadece onlarla ihdas ederek iddianeme hazırlamak olacaktır. Ancak burada hakimin tesadüfen elde edilen delil vasıtasından ne kadar bağımsız olacağı ve diğer delil vasıtalarına biçtiği kıymetin gerçekliği kuşku dolu olacaktır.
Yargıtay bu somut olayda ise kanun koyucunun başta sözünü ettiğim amacını gerçekleştirme gayreti içinde çalışan kolluğun, zamanlamaya ve halin icabına göre de değerlendiren bir yaklaşımla " sanığın haklarının ihlal edilmediği" kanaatine varmıştır. Bencede yerinde bir karardır. Aksi takdirde (bu olay için diyorum) "gecikmesinde sakınca olan haller" kavramının alanını daraltmış oluruz diye düşünüyorum. Saygılarımla