Mesajı Okuyun
Old 13-05-2014, 09:50   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı,
1-Şiddet ve aldatma boşanma ve tazminat sebebidir.
Dava açıldığında dava süresince kendiniz ve çocuk için (çocuk yanınıza ise)tedbir nafakası,konutun ve ev eşyasının tarafınıza tahsisini isteyebilirsiniz.Boşanma kararı verildiğinde velayet tarafınıza verilmiş ise çocuğunuz için iştirak nafakası isteyebilirsiniz.Kendiniz için-küçük bir ihtimal olmakla birlikte -yoksulluk nafakası talep edebilirsiniz.

2-Boşandığınızda çalışıyor olmanız sebebiyle anne babanızdan yetim maaşı alamayacağınız görüşündeyim.

3-Boşanma durumunda ,boşanma davası sırasında veya sonrasında eşiniz mal rejimi tasfiye davası açabilir.Ev için ailenizin ödediği miktar hesaplama dışıdır.Bu miktar size bağışlanmış sayıldığından kişisel malınız olarak değerlendirilecektir.

Fakat ödediğiniz kredilerin boşanma davası açılana kadar ödenen miktarının yarısı eşinizin katılma alacağıdır.Bu alacağın iki istisnası vardır.Eğer boşanma davanız cana kast (TMK 162)veya zina (TMK 161)sebebine dayanarak açılır ve dava bu sebeplerle bitirilir ise hakim katılma alacağının azaltılmasına veya tamamen kaldırılmasına karar verebilir.

Hal arasında şiddetli geçimsizlik diye bilinen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma sonucunda bu düzenleme uygulanamaz.

Bu nedenle mutlaka bir avukattan hukuki destek alarak hukuki olanaklar değerlendirilmelidir.

İlgili yasal düzenleme aşağıdadır.
Alıntı:
Zina

MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış

MADDE 162.- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

V. Artık değere katılma
MADDE 236.- Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.

Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.