Sayın Seher ,

Daha önce sitede sorunuza benzer bir konu farklı bir başlık ile tartışılmıştı. O tartışmada yargıtay kararları da sunulmuştu. Sorunuz çok açık olmamakla birlikte şu hususları söyleyebilirim.

İİK 278 vd. da hangi tasarrufların iptale tabi olduğu sınırlı olarak sayılmamıştır. Tasarrufları geniş olarak değerlendirmek gerekecektir. Borçlunun kendisi hakkında verilen bir ilamın icraya konulması endişesi ile muvazalı olarak kendisinin eşinin kızkardeşinin kocasına bono vermesi ve bu yöndeki tasarrufu da şartları var ise tasarrufu iptali davasına konu olabilir. Tasarrufun iptaline ilişkin bir kitap okumanızı sağlık veririm.
Yine sizin ilama konu alacağın dava tarihini , yine muvazalı olarak borçlandırıldığını iddia ettiğiniz senedin tanzim tarihini , varsa üzerindeki damga pulunun matbaa tarihini , yine borçlunun daha sonraki takibin nasıl kesinleştirildiği ( icra müdürlüğünde tebligatı bizzat alıp almadığı ) , bono daki alacaklı ile borçlusunun sıhri hısımlık dışında ilişkisi olup olmadığı ( müdür - elaman , patron -işçi , aynı evde oturma , aynı işyerini paylaşma , durumları ) ve bütün bu bilgilerden sonra somut olayda iik 278 , 279 ve 280 vd daki şartların oluşup oluşmadığını değerlendiriniz.

Yine uygulamada az bilinen bir husus da . Tasarrufun iptaline ilişkin muvazalı durumlar var ise çoğu halde İİK 331 deki alacaklısından mal kaçırma suçunu oluşturur. Fakat şahıslar tasarrufun iptaline gittiklerinden ve bu davalar da nisbeten uzun sürdüğü için icra iflas kanunudan doğan 3 aylık şikayet süreleri
evleviyetle geçmektedir.

Bütün bu hususları düşünerek somut olayı incelemenizi sağlık veririm.

Saygılarımı sunarım. Av. Erdal