Mesajı Okuyun
Old 26-03-2008, 18:54   #46
agah

 
Varsayılan

Sayın Spartacus, Feridun Yenisey hocamız benim gibi düşünüyor dedi ama

Prof. Dr. Feridun Yenisey, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Genel hükümler (AvK 46) uyarınca, “her avukat her dosyayı inceleyebilir”, denebilse dahi, bu kabul ceza muhakemesinin soruşturma evresi için geçerli değildir.

Bununla birlikte, şüphelinin soruşturmanın gizliliği ile korunan adil yargılanma hakkını (dosyadaki bilgilerin yeterli şüphe olmadan geniş halk kitleleri tarafından öğrenilmemesi) ihlal etmemek için, dosyayı sadece müdafiin veya vekaletnamesi bulanan “vekilin” inceleyebilmesi, yerinde bir düzenlemedir. Bu hakkı koruyabilmek için, soruşturma dosyasının, “müdafi hukuk durumuna” girmiş bir avukat tarafından incelendiğinin soruşturma ve kovuşturma makamları tarafından denetlenmesi de yerindedir. Ancak, bu denetlemenin müdafaa hakkını tamamen kısıtlayacak şekilde Yönetmelik ile düzenlemesi, yerinde olmamıştır.
Soruşturma ve kovuşturma makamı olan C. Savcılığı, dosyayı incelemeye gelen avukatın müdafi statüsünde olup olmadığını incelemelidir. Bu incelemenin başında, gözaltındaki şüpheliye sormak gelir. Eğer şüpheli kabul ediyorsa, avukat “müdafi” hukuk durumuna girer.
Şüpheliye sormak, gözaltında olmayan şüpheli bakımından mümkün değildir. Bu gibi hallerde de, avukatın beyanına bakılabilir. Eğer bir avukat, şüphelinin kendisi veya bir yakını tarafından, dosyasının incelemesinin istendiğini beyan ediyorsa, bu beyana güvenmek gerekir.
Bunun dışındaki kısıtlamalar, Kanunun verdiği hakların, adli-idari işlemle geri alınması anlamını taşıyabilir. Mesela, yakalanan kişinin yakalanmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmek isteyen ve kendisinden şüphelinin yakınları tarafından telefonla istekte bulunulan bir avukatın, CMK 91/4 başvurusu yapılmasından önce, dosyayı incelemesi için, vekaletname veya görevlendirme yazısı istenmesi, hakkın kullanılmasını imkansız hale getirir.

Yukarıdaki yazılar Feridun Yeniseyin görüşleri.Anlaşıldığı gibi soruşturma evresinde müdafiiden vekaletname istenmemesini fakat müdafii olup olmadığının incelenmesini eğer bu mümkün değilse avukatın beyanına itibar edilmesi gerektiğini açıklayarak sanırım zihnimizdeki birçok soru işaretini kaldırıyor.