Bir dönem ben de avukat yanında öğrenci iken çalışmıştım.. Bulaşık yıkamak yer silmek olmasa da, mahkeme kaleminde avukattan azar işitmek, sürekli aranıp nerde kaldığımın sorulması, işler yetişsin diye yeri gelip cebimden taksi parası vermeme rağmen masraf hesabında 3 lira nın hesabının soruması benim canıma tak etti..
Sömürüldüm mü? Hem de sapına kadar sömürüldüm, sömürüldük, sırtımdan yüzbinlerce YTL kazandı mı kazandı.. Tahsilatlar yapılınca bana %5 pay vereceğini söyledi mi? Söyledi.. Ben de saf gibi inanıp yeri geldi akşam 22 lere kadar büroda dirsek çürüttüm mü? Evet çürüttüm.. Bir insanın kaldıracağından daha fazla yük ve sorumluluğa rağmen olumsuz giden her iş bir şekilde bana patladı mı? evet patladı.. Toplam 2 farklı yerde buna benzer iki avukatla çalıştım.. Bilin bakalım cinsiyetleri neydi? Tabi ki bayandılar.. Hep hayalim babacan, ağabey diyeceğim bir erkek hemcinsimle çalışmaktı, denk gelmedi.. Yanlız hayatımda aldığım derslerden birisi de; bayan bir patronla asla!! )