Mesajı Okuyun
Old 13-12-2006, 19:43   #9
yargıç isa

 
Kitap .........

"En fazla yalan söyleyen en iyi avukattır."
Mahkemede kaybeden taraf için böyledir ama kazanan taraf için aynı durum söz konusumu bilinmez. Kimin tarafından baktığımız önemli. Kazananın ve kaybedeinin olduğu bir yerde bu tip nitelendirmeler gayet normal gibi geliyor. Maçlarda da öyle değil mi? A takımı B takımına 5 tane atıyor, ama B takımının tafartarına göre A takımı ya hakemi satın aldı, yada futbolcuları satın aldı. Uzatmalarda ise yerde yatan rakip futbolcudan adisi yoktur eğer takımınız yeniliyorsa. Ama kendi futbolcunuz yatıyorsa ve önde iseniz bu durum sizi hiç de rahatsız etmez.

Çünkü bir taraf kaybediyor, bir taraf kazanıyor. Adaletin tecelli etmesine sebebiyet vermiş bir avukata, budan dolayı zarar görmüş birinin gözüyle bakalım: "düzenbaz, üç kağıtçı, yalancı, vs.. (bunlar en hafifleri) " Bide adaletin tecelli etmesine engel olan avukatlara bakış açısı... (ağıza alınmayacak laflar...) Bunlar birleşince meslek gitti işte

Eğitim ve kültür seviyesinin çok düşük olduğu bir yerde herşeyi çok iyi bilen bir avukatsanız, bütün yakıştırmalrı baştan hakketmiş oluyorsunuz. Parası olan ama kafası olmayan birinin ormanlık arazileri yok ederek inşaat yapmasını durdurmayı başarabilen bir avukat ne saygısı bekliyor ki? Yada eşinin dayaklarından bıkmış, söz söyleme cesaretinde bile bulunamayan, zorla çalışıp kocasına bakan bir kadını siz savunurda, boşarsanız ; o adamdan ve onun gibilerinden size değer vermesini mi bekleyeceksiniz? İşte iki olayda, iki tane düzenmbaz, üçkağıtçı, herşeye burnunu sokan ve herşeyi bildiğini sanan avukat Tabir bu...

Kısacası insanlık için ve adalet için çalışan herkes gerekli yakıştırmaları hak edecektir. Çünkü insanların ve devletlerin büyük bir kısmı adaletin dağıtılmasından hoşlanmaz. Hele hele "burda bir haksızlık söz konusu, hakkımızı talep ediyoruz" diyenden hiç hoşlanmaz.

saygılarımla...