Mesajı Okuyun
Old 24-12-2006, 19:22   #8
Av. Levent Kıray

 
Varsayılan

Yargıtay da çoğunlukla kira tespit davalarına ilişkin ilamların kesinleşmeden icraya konu olamayacağını kabul etmiş; ancak şöyle bir aykırı görüşte kararı da var (aşağıda).
Hukuk Genel Kurulu ise, kesinleşmeyi şart olarak belirlemiş.



HD 12 Esas : 1976/002323 Karar: 1976/004166 Tarih: 02.04.1976

* KİRACININ DİRENİMİ
* KİRA TESBİT İLAMININ YERİNE GETİRİLMESİ


Kiracının direnimi (temerüdü) nedeniyle haciz ve boşaltma (tahliye) yapılan takiplerde, kiracının ihtarlı ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir aylık ihtar süresi içinde istenen kira parasının icra veznesine veya takip alacaklısına ödenmesi gerekir. Normal posta havalesiyle kira parasının gönderilmesi borçluyu direninden kurtaramaz.

Kira tesbit ilâmlarının yerine getirilmesinin istenmesi için kesinleşme zorunluğu yoktur.

(1086 s. HUMK. m. 443) (818 s. BK. m. 73)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararanın Onanmasını mutazammım 30/12/1975 tarih ve 9409 - 11495 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkik alacaklı vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 04/03/1976 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı Kadıköy 1. Sulh Hukuk Hakimliğinin 18/03/1975 tarih ve 1139-330 sayılı kira tespit ilamına dayanarak haciz ve tahliye isteğiyle borçlu hakkında takibe geçmiş ve bu yola mahsus örnek ödeme emri borçluya 01/04/1975 gününde tebliği olunmuş, borçlu Sulh Hukuk Hakimliğinin kira tespit kararını temyiz ettiğinden, tespit kararlarının kesinleşmedikçe icra takibine esas almayacağından ve istirdat hakları saklı kalmak üzere takip konusu kira farklarını posta havalesiyle alacaklıya gönderdiklerinden bahisle süresinden sonra 05/06/1975 tarihinde temerrüd sebebiyle borçlu itirazının ref’ine, aktin feshi ile mecurun tahliyesine karar verilmesini istemiştir. 07/07/1975 ve 25/08/1975 tarihli PTT yazılarında; 24/03/1975 tarihinde borçlu tarafından alacaklı adına takip konusu 6750 liranın normal olarak gönderildiği, alıcısı tarafından kabul edilmemesi sebebiyle göndericisine 06/05/1975 günlü iadeten ödendiği, bu defa 06/05/1975 tarihinde borçlu tarafından konutta teslim şartıyla alacaklıya gönderildiği halde alıcısının dava açtığından bahisle kabul etmediği bildirilmiştir.

Kiracının temerrüdü sebebiyle haciz ve tahliye isteğiyle yapılan takiplerde, kiracının ihtarlı ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir aylık ihtar süresi içinde istenen kira parasının icra veznesine veya takip alacaklısına ödenmesi gerekir. Normal posta havalesiyle kira parasının gönderilmesi borçluyu temerrütten kurtaramaz. Olayımızda, borçlu kiracı, takipten sonra, ihtarlı ödeme emrinin tebliğinden önce 24/03/1975 tarihinde kira parasını adi havale ile alacaklıya göndermiş ise de alıcısı kabul etmemiştir. Paranın göndericisine iadesinden sonra borçlu 06/05/1975 tarihinde bu defa konutta ödemeli olarak göndermiş ise de, alıcısı kabul etmiş ve böylece bir aylık ihtar süresi içinde kira parası ödenmediği cihetle borçlu mütemerrit duruma düşmüştür.

HUMK.nun 443. maddesinde hangi hükümlerin kesinleşmedikçe icra olunamayacağı gösterilmiştir. Kira tespit ilamları sonucu bakımından bir kira alacağı ilamı niteliğinde bulunduğunda icrasının istenmesi için kesinleşmesine zorunluluk yoktur.

Kira tespit ilamına dayanılarak tahliye isteğiyle yapılan takipte borçlunun bir aylık ihtar süresi içinde istenen kira parasını ödemeyerek mütemerrid duruma düştüğü, bu nedenle itirazının reddi ile tahliyesine karar verilmesi gerekeceği düşünülmeyerek alacaklının mütemerrid duruma düştüğünden bahisle tahliye isteğinin reddine karar verilmesi isabetsiz ve alacaklının temyiz isteği yerinde olmakla merci kararının bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekirken yanlışlıkla onandığı anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesinin 30/12/1975 gün, 9409/10495 sayılı onama kararının kaldırılarak Kadıköy 1. İcra Hakimliğinin 27/08/1975 tarih ve 222 - 306 sayılı kararının yukarıda belirtilen nedenlerle İİK. 366 ve HYUK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, tashih isteği kabul edildiğinden para cezası alınmasına mahal olmadığına 02/04/1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak=YKD. Ekim - 1976 s:1463


************************************************** ********

HGK Esas : 2001/12-423 Karar: 2001/000456 Tarih: 30.05.2001

* KİRA TESPİTİ

Kira tespit ilamları kesinleşmeden infaz edilemez. Bu nedenle kararın kendisi kesinleşmedikçe takip yapılamayacağı gibi ilamda yazılı yargılama gideri ve avukatlık ücreti vs. gibi istekler için de karar kesinleşmedikçe infaz yapılamaz.

(818 s. BK. m. 248)

Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin icra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 21/06/2000 gün ve 2000/934 E- 1164 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi´nin 18/09/2000 gün ve 2000/12078-12940 sayılı ilamiyle; (...Kira tesbit ilamlarının kira tesbitine ilişkin hükmünün icraya konulabilmesi için 12/11/1979 tarih ve 1979/1-3 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereği kesinleşmesi gerekir ise de, edaya dair bölümü olan yargılama giderleri için ilamlı takip yapılabileceği ve karar kesinleşmeden icraya konulabileceği Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği olduğundan şikayetin reddine karar verilmek gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu´nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, kesinleşmemiş kira tesbiti ilamına dayalı olarak ilamda yazılı yargılama gideri ve avukatlık ücretinin tahsili için yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, 12/11/1979 günlü ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince kira tespit ilamları kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, bu nedenle kararın kendisi kesinleşmedikçe takip yapılamayacağı gibi ilamda yazılı yargılama gideri ve avukatlık ücreti vs. gibi istekler için de karar kesinleşmedikçe infaz yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar vermiştir.

Özel Daire yukarıda açıklanan nedenle kararı bozmuş, yerel mahkeme aynı gerekçelerle direnmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 30/05/2001 gününde oybirliği ile karar verildi.