Mesajı Okuyun
Old 11-04-2008, 15:37   #2
zafert

 
Varsayılan

YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 11.10.2001
Esas No : 2001/2685
Karar No : 2001/6382


818 - BORÇLAR KANUNU 96

ÖZET
TEK SATICILIK SÖZLEŞMESİ İLE YAPIMCI ( DAVALI ) MAMÜLLERİN TAMAMINI VEYA BİR KISMINI BELİRLİ BİR BÖLGEDE İNHİSARİ OLARAK SATMAK ÜZERE TEK SATICIYA GÖNDERME YÜKÜMIÜLÜĞÜNÜ ÜSTLENDİĞİNDEN, AKSİ KARARLAŞTILIRMADIKÇA DAVALININ, TEK SATICI OLAN DAVACININ SÖZLEŞME BÖLGESİNDE DOĞRUDAN SATIŞ HAKKI YOKTUR. DAVACI, SATIŞ YAPMAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ İHLAL EDEN DAVALIDAN TAZMİNAT İSTEYEBİLİR.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı Vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan ilişkinin 11.2.1999 tarihine kadar devam ettiğini, 1997 yılı Haziranından itibaren satışın azaldığını, 1998 yılı 11. ayından itibaren mal satamaz hale düştüğünü, davalının sözleşmeye aykırı davranışlarının giderilmesi için çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, sözleşmeye aykırı olarak davacıya ait bölgeye mal satan davalının verilen zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshinin hüküm altına alınmasına, 4.000.000.000.-TL maddi ve manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, davacının, davalının tek bayisi olmadığını, sözleşme süresince davacı tarafından alt bayilik oluşturulmadığını, tutum ve davranışlarıyla davalıyı zarara uğratan davacının tazminat taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre ana bayilik sözleşmesinde davalı şirketin davacı şirketten başka şirketlere mal satmayacağı, bayi oluşturmayacağı hususunda bir hüküm bulunmadığı, davacı şirketin davalının başka firmalara mal satması nedeniyle uğradığı zararı talep etme hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında 27.3.1996 ve 3.9.1996 tarihlerinde imzalanan sözleşmelere göre, davalı ile davacı arasında tek satıcılık ilişkisi vardır. Mahkemece davalının davacı şirketten başka şirketlere mal satamayacağı, bayi oluşturmayacağı konusunda sözleşmede hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davacının tazminat talebi reddedilmiştir.

Oysa tek satıcılık sözleşmesi ile yapımcı ( somut olayda davalı ) mamüllerin tamamının veya bir kısmını belirli bir bölgede inhisari olarak satmak üzere tek satıcıya gönderme yükümlülüğünü üstlenir. Diğer bir anlatımla yapımcının sözleşme bölgesinde tek satıcı dışında başka bir satıcıya mal göndermemesi bu sözleşmenin doğal sonucudur. Aksi kararlaştırılmadıkça davalının tek satıcı olan davacının sözleşme bölgesinde doğrudan satış yapma hakkına sahip değildir. Davalı bu hakkını saklı tutmadığına göre satış yapmama yükümlülüğünü ihlal eden davalıdan BK.nun 96. maddesi uyarınca tazminat istenebilir.

Mahkemece, davacının talepte haklı olduğu tazminat miktarı belirlenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ( BOZULMASINA ), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.