iyi akşamlar Sinan bey,
öncelikle yanıtınızı bu kadar çabuk verdiğiniz için teşekkür ediyorum..

açıklamanızdan anladığım kadarıyla adalet ve hukuk sistemimiz varolan gerçeklikten değil soyut
gerçeklikten hareket ediyor..bunu yaparken de mülk sahibinin somutunu ele alıyor..
kısaca görülmekte ki gerçek anlamda maaşımın yüzde yirmialtısıyla ödeyebildiğim ev kirası şu anda yüzde
otuz biriyle ödenmektedir..bu nesnel gerçeklik anladığım ladarıyla hukuksal bazda bir anlam taşımıyor..ne
yazık ki insanlar hukuksal bazda anlam taşımayan gerçekliğin içerisinde yaşıyorlar..
sanırım toplumda ki adalet inancı ve duygusunu sarsan bu ikilem olsa gerek..
bu konuda söylenecek çok şey olmasına rağmen yerinizi hoşgörünüze sığınarak fazla işgal etmemek için
düşüncelerimi ifade etmeyi son bir cümleyle bitiriyorum..
mahkeme günü çok ilginçti...otuzun üzerinde dava vardı..yaklaşık elli dakikalık zamanda yirmibeşe yakını
görüldü..her davada iki kişi hesaba alındığında kişi başına düşen zaman iki dakikaydı..bundan bekleme
yazma okuma zamanları çıkarıldığında sanırım bu zamanda adaletli bir dava görmenin ne kadar zor olduğu
belli olmaktadır..sayın hakime bu kadar kısa zamanda fotokopi bile çekilemiyeceğini belirttiğimde
güldü..sanırım bu gülümseme işini daha çok yapacak görülüyoruz..
bir anlam taşır mı bilmiyorum ama eksik kalan kısmı tamamlayarak bitiriyorum..
evde altı yıldır oturmaktayım..daha önce kira olayı hiç dava konusu olmadı, kiralama ocak ayından geçerli
bir kontrata dayanıyor.. ilk başlangıç 1994 yılıdır..
artık benim de kaybettiğim bir davam oldu..Kazanamasak da yorduk en azından anlaşılan.
kısa zamanda yanıt verdiğiniz için teşekkür ediyor,kolaylıklar diliyorum..

Mehmet.


15-04-2000 19:48:42