Merhabalar,

Sayin Dark, belirttiginiz olay gercek mi degil mi bilemiyorum ama, öyle saniyorum ki Türkiye’de özel hastanelerde oldukca sIk ratlanilan bir durum(haber: http://www.atilim.org/haberler/2007/...hin_aldi.html).

Öncelikli olarak, mevcut borcu ödemedigi gerekcesiyle ya da ödemelerini saglamak amaciyla bir kisinin, hastanede rehin tutulmasi, Anayasa’nin “herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir” diyen 19. maddesine, “hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz” diyen, 38. maddesine aykiridir. Dolayisiyla, böyle bir karari alan hastane yetkilileri, bebegin, Anayasa ile güvence altina alinmis temel haklarina saldirida bulunmuslardir.

Ceza hukuku acisinda olaya baktigimizda ise,TCK 109. maddede, „bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye …ceza verilir“ hükmü yer almaktadir. Anayasa’nin, 38. maddesinden acikca anlasildigi üzere, bir kimsenin, yalnizca bir sözlesmeden dogan bir yükümlülügü yerine getirememesinden dolayi, bir kisiyi özgürlügünden alikoymasinin hukuka uygun olmayacagi ortadadir. Bu durumda, bebegin hastaneden cikmasini engellemek, 109. maddenin, tipiklik unsurlarini olusturmaktadir. Hatta eylemin bir cocuga karsi islenmesi, 2. fikra f bendi geregince, nitelikli hal olusturmaktadir.


Ceza Yargilamasi Kanunu, 160/1 maddesine göre, bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevini su sekilde düzenlenmistir: „Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izleni*mini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu dava*sını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar“. Bu maddeye göre de, savcilar, suc islendigine dair bir izlenimleri oldugunda, konuyu arastirmak zorundadirlar. Bilemiyorum, uygulamada calisan meslektaslarim, belki, bu hastane yöneticilerine karsi acilmis bir kamu davasinin olup olmadigi konusunda bizlere bilgi vermesi mümkün olabilir mi?


Konunun bir de, „bebegin ciğerlerinde sorun olduğu ameliyat gerektiği…. bebek verilmez (rehin tutulur) ameliyat da gerçekleşmez ….sonra bebek verilir ancak bebek hastaneden çıkınca ölür...“ kismi var. Eger bebegin ameliyata ihtiyaci var ve aile ekonomik durumu sebebiyle mastraflari karsilayacak durumda degilse, hastane yöneticisinin, bebegin hemen ameliyat edilebilecegi baska bir hastaneye sevk edilmesine karar vermesi gerekmektedir. Insan hayatinin, bedeli asla parayla ölcülemez.

Olayda nedesellik iliskisinin cok iyi arastirilmasi gerekmekte, hastanin sevk edilmemesi ile, ölmesi arasinda, nedensellik bagi kurulabiliyor, somut olayda manevi unsur da bulunuyorsa, hastane yöneticisinin, bebegin ölümünden de sorumlu tutulmasi (somut olaya göre) mümkün olabilecektir.


Son olarak SSK konusunda da merak ediyorum, SSK hastalarina, hangi hastanelerle, hastanelerin hangi servisleriyle anlasmali olduklarina dair bir bilgi vermis midir? Veriyor mudur? Bir katalog dagitma vs. Ayrica, hastane yetkilileri daha hasta hastaneye kabul edilmeden, hasta yakinlarina SSK’nin masraflari ödemeyecegini bildirmisler midir? Bu noktalar göz önünde bulundurularak, kisilerle SSK arasindaki sigorta sözlesme hükümleri ayrintilariyla incelenmelidir kanaatindeyim.




Saygilarimla
Gülsün Ayhan Aygörmez