Sn. lawyer sawyer, yazdıklarınızın her kelimesinde sonsuz derecede haklısınız bence... Deveye sormuşlar "Boynun neden eğri?" diye, "Nerem doğru ki?" demiş. Bizimki de o misal, adalet mekanizmasının neresi doğru ki İzmir Adliyesi'nin eğriliğini sorgulayalım. Neye elinizi atsanız elinizde kalıyor.

Bugün girdiğim bir duruşmada, kiralananın tahliyesine ilişkin açılmış bir davada "avukat bilirkişi"'den rapor alındığını görünce içime bir ağırlık çöktü. Neymiş efendim, Yargıtay bir kararı, bilirkişi raporu alınmadı diye bozmuşmuş. Alınan raporda ne yazıyor: "Kiracı kirasını ödemişse ispat yükü kendisine düşer, fakat ödediğine dair belge/bilgi yok. Faizi şu kadar. Falan filan..." Üç satırlık bir işi de Sulh Hakimi yapamayacaksa neden "Hakim" oluyor, neden karşımıza bu sıfatla çıkıyor?

Ticareti usulüne aykırı terk nedeniyle 2010 yılında açılan icra ceza davası bugün kesinleşti. Sonuç: 1.800 TL adli para cezası... 6 yılda bir arpa boyu yol. Sonuç, devlete para kazandıran ve fakat alacağı tahsil edemeyen şikayetçi vekili...

Neticeten, bir klişeyle başladım, klişeyle bitireyim; adalet, bu ülkede kadın isminden ibaret...

Saygılarımla...