Mesajı Okuyun
Old 11-11-2006, 22:42   #8
Av.Betül Duran

 
Varsayılan

"IT'S A WONDERFUL LIFE", Türkçe ismini hatırlayamamakla birlikte, benim çok etkilendiğim filmlerden birisidir.Yanlış hatırlamıyorsam, James Stewart, kendisine miras kalan bankada mudilerin parasını ödeyemeyecek duruma düşünce utancından ölmek ister; "keşke
hiç doğmamış olsaydım" diye de düşünür ve yüksek sesle de dile getirir bu düşüncesini. Soğuk karlı bir gecedir, arabasıyla bir ağaca çarpar ama ölmez fakat Tanrı ona bir melek göndermiştir. Melek ona dileğinin kabul edildiğini söyler ve hiç doğmamış olsaydı nelerin değişeceğini ona göstermeye başlar:Çok severek evlendiği ve üç çocuk yaptığı karısı hiç evlenmemiştir, bezgin, mutsuz bir kütüphane memurudur. Kasabanın eczacısı olan yakın dostu yanlış ilaç vererek bir kişinin ölümüne neden olmaktan uzun yıllar cezaevinde yatmış, çıktıktan sonra da ruhsatı iptal edilmiş olduğundan aç, sefildir. James Stewart, aslında bu insanın yanlış ilaç vermesini önlemiştir. Kasabanın ortasındaki yeşil alanın alışveriş merkezi yapılmasını verdiği mücadele ile engellemişken, artık orası çirkin kaba bir alışveriş merkezidir. Böyle olaylar uzayıp gider. James Stewart, yaşamışlığının önemini kavrar ve hayata dönüp yüksek bir enerjiyle mücadeleye devam eder. Bu filmi izlediğimde, sanırım izleyen pek çok kişi gibi ben de yaşamamış olsaydım dünyada ne değişirdi diye düşündüm. Başlarda bir şey bulamadım ve varlığımın bu dünyaya bir katkısı yok diye mutsuz oldum ama yavaş yavaş benim dışımdaki insanlar için ufak da olsa yapmış olduğum şeyleri buldukça içim biraz ferahladı doğrusu. Ara ara bu filmi hatırlatırım kendime ki, dünya için küçük de olsa birşeyler yapmayı unutmayayım.