Mesajı Okuyun
Old 12-05-2008, 16:22   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Projeye aykırılık idareyi ilgilendiren bir husus olduğu için oradan bir çıkış sağlıyacağınızı düşünmüyorum. Ancak komşuluk hukukuna göre, mahremiyet vs bir zarar söz konusu ve bu zarar bilirkişilerce tespit edilebiliyorsa, müdahalenin meni istenip opencere kapattırılabilir, diye düşünüyorum. Ancak,Mahremiyet iddiası dahi tek başına zarar kapsamında görülmeyebilir.

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/7133
K. 2005/7557
T. 20.6.2005
• KOMŞULUK HUKUKU ( Komşu Parsel Yönünde Pencere Açılmış Olmasının Başlı Başına Aykırılık Teşkil Etmeyeceği - Mahremiyet İddiasının Geçerli Bir Giderim Nedeni Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Komşu Parsel Yönünde Pencere Açılmış Olması - Komşu Taşınmaz Malikine Bir Zarar Verdiği Kanıtlanmadığı Taktirde Bu Halin Çekişme Olarak Nitelendirilmesi ve Giderilmesi Düşünülemeyeceği )
• PENCERE AÇMAK ( Komşu Parsel Yönünde/Komşuluk Hukukuna Başlı Başına Aykırılık Teşkil Etmeyeceği - Mahremiyet İddiasının Geçerli Bir Giderim Nedeni Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• KOMŞU PARSEL YÖNÜNDE PENCERE AÇMAK ( Komşu Taşınmaz Malikine Bir Zarar Verdiği Kanıtlanmadığı Taktirde Bu Halin Çekişme Olarak Nitelendirilmesi ve Giderilmesi Düşünülemeyeceği - Elatmanın Önlenmesi ve Eski Hale Getirme )
4721/m. 737
ÖZET : Komşuluk hukukunun ihlal edildiğinin kabul edilebilmesi zarar koşuluna bağlıdır. Bir kimsenin kendi mülkiyet alanında yaptığı yapının ya da tasarrufunun komşu taşınmaz malikine bir zarar verdiği kanıtlanmadığı taktirde, bu halin çekişme olarak nitelendirilmesi ve giderilmesi düşünülemez. İmara aykırılık ise idare ve idari yargıyı ilgilendirir. Komşu parsel yönünde pencere açılmış olması başlı başına komşuluk hukukuna aykırılık teşkil etmez. Bu hususta ileri sürülebilecek mahremiyet iddiasının da geçerli bir giderim nedeni olarak kabul edilmesine olanak yoktur.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, kayden maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmaza, davalı tarafından kendi binasına bakan kısmına pencere açılmak, tuvalet ve pis su bağlantısını kendi logarına bağlamak, ayrıca 4 m2'lik bölümüne de sahip çıkılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğinde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Hülya Gerçeker'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıya ait 1 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 2 parsel sayılı taşınmazın komşu olduğu, davalının davacı taşınmazına eylemli bir elatmasının bulunmadığı görülmektedir. Öte yandan davalı yapısında oluşturulan birtakım pencerelerin davacı taşınmazına baktığı da sabittir.

Türk Medeni Kanununun 737. ve takip eden maddeleri uyarınca, komşuluk hukukunun ihlal edildiğinin kabul edilebilmesi zarar koşuluna bağlıdır. Bir kimsenin kendi mülkiyet alanında yaptığı yapının ya da tasarrufunun komşu taşınmaz malikine bir zarar verdiği kanıtlanmadığı taktirde, bu halin çekişme olarak nitelendirilmesi ve giderilmesi düşünülemez. İmara aykırılık ise idare ve idari yargıyı ilgilendirir. Komşu parsel yönünde pencere açılmış olması başlı başına komşuluk hukukuna aykırılık teşkil etmez. Bu hususta ileri sürülebilecek mahremiyet iddiasının da geçerli bir giderim nedeni olarak kabul edilmesine olanak yoktur.

SONUÇ : Belirtilen bu ilkeler, somut olayla birlikte değerlendirildiğinde, davalı binasındaki pencerelerin davacıya bir zararı bulunduğu kanıtlanamadığı düşünülerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 20.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.