Mesajı Okuyun
Old 14-04-2007, 10:48   #2
dark

 
Varsayılan

Alıntı:
'' Sayın müşterimiz güvenliğiniz için yaptığınız bu konuşma kayda alınıyor.''

Bu uyarıdan sonra ne bize bir tercih hakkı tanınıyor ne de ''kayda alınmasını istemiyorsanız telefonunuzu kapatınız'' gibi bir uyarı geliyor. Biz işimizi halletmemiz gerektiği için çoğu kez bu duruma sessiz kalıyoruz.


'' Sayın müşterimiz güvenliğiniz için yaptığınız bu konuşma kayda alınıyor.'' bu bilginin yeterli olduğunu düşünüyorum..

Bence bu gibi olaylar genelde müşteri ile ileride çıkacak sorunların önüne geçebilmektedir..delil teşkil etmektedir..

Alıntı:
Bankayı arayan herkesin sesi kayda geciyor

Hepimizin bankalarda, sigorta şirketlerinde, borsa aracı kuruluşlarında, belki itfaiyede ya da poliste, birer ses kaydımız bulunuyor. Ses kayıtları, çatışmalı durumların çözümlerinde 'mahkemelerde' kullanılabiliyor. İşin görünen yüzünde, seslerimizin kayıt altına alındığının hiç farkında değiliz. Ama iyi ki kayıt altına alınıyor

Bir borsa aracı kuruluşunu aradınız. Yatırım hesabınız orada ve 'borsada al sat' yapmak istiyorsunuz. Telefonun ucunda, broker'ınız var. Talimatınızı veriyorsunuz: 'Onu sat, bunu al...' İşleminiz gerçekleşiyor... Peki ya sizin söylediğiniz işlem gerçekleşmedi ise?

Bankanızı arıyorsunuz. Telefonun ucunda 'alo bankanızın' müşteri temsilcisi var. Alo işlemleri yapıyorsunuz. Bir sürü bilgi değişikliği yaptınız. Peki Alo Banka'nın müşteri temsilcisi, sizin işlemlerinizi istediğiniz gibi yerine getirdi mi? Merak etmeyin, sesiniz kayıt altında...

Alo Polis'i aradınız; çok şakacısınız; polisi işletmeyi düşünüyorsunuz. Aman ha... Sesiniz kayda alınıyor...

Başınıza gelmeden bilmenize imkan yok. Ancak bugün, pek çok kurum ve kuruluş, kendilerini arayanlarla yaptıkları telefon konuşmalarını kayıt altına alıyor. Sesi kayıt altına alan şirketler, internet servis sağlayıcalardan sigorta şirketlerine kadar çeşitlilik gösteriyor.

NEDEN KAYIT ALTINA ALIYOR?

Ses'in dijital olarak kayıt altına alınıp saklanmasının iki ana nedeni var:

1. Müşteri ile yaşanabilecek 'ihtilaf/çatışma' durumlarında 'delil' bulundurmak...

2. Müşteri ile telefon yoluyla muhatap olan personelin performansını, çalışma biçimini denetleyebilmek.

SPK TAVSİYE EDİYOR

Ses'in kayıt altına alınmasının, Türkiye koşullarında yasal bir zorunluluğu yok. Ancak sermaye piyasamızı düzenleyen SPK, finans kuruluşlarına bu tür teknolojileri 'mutlaka' kullanmalarını tavsiye ediyor. Çünkü özellikle paraya dayalı işlemlerde, emir ve komutların sesle veriliyor oluşu, yanlış anlamalara ve çatışmalı durumlara neden olabiliyor. Bunları çözmenin tek yolu da kayıt altına alınmış seslerden geçiyor.

PERSONEL PERFORMANSI

Ses kayıt sistemlerini 'gereklilik' haline getiren konulardan biri de, müşteriyle telefon üzerinden muhatap olan personelin denetlenmesi ihtiyacı. Fiziki ortamlarda, ortamın yöneticisi, personeliyle müşteri arasındaki ilişkiyi gözüyle takip etme, en azından onları gözetleyebilme şansına sahip. Ancak müşteri ile ilişki telefon üzerinden kurulunca ne yapacaksınız? Personelinizin sizin istediğiniz gibi çalışıp çalışmadığından nasıl emin olacaksınız? İşte ses kayıt sistemleri, sorduğunuz bu sorulara yanıt bulmanızı kolaylaştırıyor...

DÜNYA 5'İNCİSİYİZ İHRAÇ EDİYORUZ

Dünya üzerinde bu teknolojiyi üreten ülkeler sıralaması şöyle:

1. Amerika 2. İsrail 3. İngiltere 4. Uzak Doğu...

5'inci sırada ise, Türkiye'nin bulunduğu tahmin ediliyor. Ses kayıt sistemlerinin Türkiye'deki en önemli üreticilerinden biri: SYS şirketi. SYS, Türkçe 'sesli yanıt sistemleri'nin kısaltması.

Türkiye pazarında, bu teknolojiyi pazarlayan şirketlerin büyük çoğunluğu, ses kayıt teknolojileri konusunda, bir yabancı şirketin 'distribütörlüğünü/dağıtımcılığını' üstleniyor. SYS, hem bir dağıtımcı, hem de 'yüzde yüz yerli' bir üretici. 2002'de çıkardıkları ürünlerini, şimdi ihraç ediyorlar.

NASIL BİR TEKNOLOJİ

Sesin kayıt altına alınması zorunluluğu ve bu tür teknolojilerin neredeyse 70 yıllık bir tarihi var. Ancak, sesin aranıp bulunmasını kolaylaştıran dijital teknolojilerin kullanımı, 1994 yılında başladı. Dijital teknolojinin ses kayıt sistemlerine girmesiyle birlikte; kayıt altına alınan sesin bulunması da kolaylaşmış oldu.

Şimdi kayıt altına alınan ses:

1. Müşteriyle konuşan personelin adına göre

2. Görüşmenin gerçekleştiği saate göre

3. Müşterinin aradığı telefon numarasına göre (Bu kriterlerden birini, arama unsuru olarak belirlediğiniz anda) bulunabiliyor.

EKRAN GÖRÜNTÜSÜ

Ses kayıt teknolojisi, istendiği takdirde, 'müşteriyle konuşan personelin bilgisayarındaki ekran görüntüsünü' de hafızasına alabiliyor. Yani personel, sizinle konuşurken, bilgisayar ekranı üzerinde hangi işlemi yapmışsa, derhal kayıt altına alınıyor. Böylece söz konusu personelin, gereken ve doğru işlemleri yapıp yapmadığı kolayca belirlenebiliyor. Yakın gelecekte, personelin 'kamera' görüntüsünün de saklanabilmesi hedefleniyor.

SESLİ KAYIT'IN GELECEĞİ

Çok yakın bir gelecekte, 'ses tanıma' yöntemlerinin uygulanabilir hale gelmesi bekleniyor. Bu, şu anlama geliyor: Sistem sizi sesinizden tanıyacak ve gidip, kayıtları içerisinden sizin sesinizi bulacak.

Bu teknoloji, aynı zamanda ses'in 'imza' yerine geçmesi anlamına da gelecek. Sizin sesinizin tanınabilmesiyle, başka hiçbir 'kimlik doğrulatma' teknolojisi kullanmadan, en kritik komutlarınızı sesinizle verebileceksiniz.

HİÇ KARŞINIZA ÇIKTI MI?

Şimdi, 'sesli komut sistemlerine' benzer teknolojiler, kimi şirketlerin santrallerinde karşımıza tek tük çıkmaya başladı. Örneğin bir şirketi aradınız, arkadaşınızın iç hat numarasını biliyorsunuz. Santral, otomatik yanıta geçince iç hat numarasını tuşlayıp, arkadaşınıza bağlanabiliyorsunuz. Sesli komut kabul eden santrallerde ise, arkadaşınızın telefonunu tuşlamak yerine, 'makinaya' arkadaşınızın adını söylüyorsunuz: Ömer Birol. Ve 'santral makinası' sizin telaffuz ettiğiniz isme, sizi bağlayabiliyor.



SYS, nasıl yerli üretici oldu?

Ses kayıt sistemleri konusunda yerli üretime geçen SYS şirketinin genel müdürü Ömer Birol, yerli üretim ve AR - GE konusunda ilginç değerlendirmeler yapıyor:

'Sadece Türkiye pazarında değil Yurtdışına da projeler yapmak için iyi bir ürün, iyi bir ürün için de iyi bir AR-GE'nin olması gerekir.

Müşteri odaklı çalışmak ve onlara özel ürün ve çözümler geliştirmek için AR-GE Departmanı kurduk. Biz de bu misyona bağlı kalarak kurulduğumuz günden bu yana AR-GE faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Mühendislerden oluşan 8 kişilik bir AR-GE ekibimiz var. Ürünlerimizi geliştirirken Microsoft, Intel gibi endüstrinin güçlü firmalarının teknolojilerini tercih ediyoruz. Biz, var olan teknolojiyi yeniden uyarlayıp piyasaya sunmakla bir yere varılmayacağı düşüncesindeyiz. Bizim için önemli olan ses teknolojileri alanında dünya ülkeleri ile aynı anda, son teknolojiyi bulup geliştirmek ve müşterilerimize sunmaktır.

AR-GE uzun vadeli bir yatırım. Biz de AR-GE'ye yatırım yaparken uzun vadeli düşünmek zorundayız. Çünkü yarın pazarın ihtiyacı olan bir sistemi bugünden tasarlayabilmeliyiz.Yapılan yatırımların tabiki geri dönüşü oluyor. Ancak kısa vadede geri dönüşü ölçmek zor. Orta vadede bile ölçmek zor. Ancak globalleşen dünyada uzun vadede var olmak için tek şansınız

AR-GE yapmak!'

http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/...ar/yazarlar189.


Ayrıca güvenlik kameraları da bir nevi aynı görevi görmüyor mu? Bankadan veya herhangi bir kurumdan içeri girerken güvenlik görevlisi içerisi kamera ile donatılmıştır görüntünüzün alınmasını istemiyorsanız girmeyin ya da maske takın demiyor değil mi?