Mesajı Okuyun
Old 01-08-2012, 14:36   #3
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU
5 yıldır gayri resmi birliktelik yaşayan ve evli olan erkek taraf bu yıllar boyunca kadın olan tarafa düzenli olarak her ay para yatırmaktadır. bu paraların yatırılma amacı evin ortak giderlerinin karşılanması ve diğer ihtiyaçlar için her hangi bir karşılık beklenmeden yapılmaktadır. Banka havalesinde açıklama kısmı boştur.
5 yılın sonunda taraflar ayrılırlar ve erkek olan şahıs tüm bu ödemeleri ilamsız takip olarak işleme koyar. Müvekkilim olan kadın ise itiraz süresini kaçırır ve ilam kesinleşir. şimdi sormak istediğim konular;
1- Senetle ispat kuralının istisnası olabilir mi bu ödemeler ?
2- Menfi tespit davasında taraflar arasındaki telefon görüşmesi fotoğraflar vs davaya etki eder mi ?
3- Ödeme emri aynı işyerinde çalışan bir kişiye teslim edilmiştir. Müvekkil tesadüfen işyerinde bulur. Ptt kayıtlarına baktığımızda önce "işyeri daimi çalışanına teslim" yazılmış daha sonra iptal edilerek "muhataba bizzat teslim" ibaresi eklenmiştir.
4- % 40 kötüniyet tazminatı şansı yüksek midir?

Merhaba,

Belirttiğiniz duruma göre ortada kesinleşmiş bir icra takibi bulunmamaktadır. Tebligatta usulsüzlük bulunduğundan, sizin tebligattan haberdar olduğunuzu bildirdiğiniz tarihi esas alarak 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmeniz gerekecektir. Talebinizin reddi halinde siz şikayet yoluna gidersiniz, yok talebiniz kabul edilip, takip durursa; karşı tarafça açılacak itirazın iptali davasında hem tebligatın usulsüzlüğü hem de yapılan ödemelerin (şartlar oluştuysa) aşağıdaki karar doğrultusunda istenemeyeceğini öne sürebilirsiniz.

Yargıtay 13.HD'nin 25/10/2011 tarihli ve E.2011/877, K.2011/15372 sayılı kararına göre:

"...Davacı, banka havalesiyle davalıya 110.412,00 TL borç verdiğini ancak ödenmediğini, yaptığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek bu DAVAYI AÇMIŞTIR. Davalı karz aktini KABUL ETMEMİŞTİR. Davacının, banka havalesiyle davalı hesabına 110.412.00 TL ödeme yaptığı dosya içeriğiyle sabit olduğu gibi bu husus tarafları da KABULÜNDEDİR. Uyuşmazlık, gönderilen havaleyle davalıya borç verildiği yoksa mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla mı YAPILDIĞI HAKKINDADIR. Kural olarak TMK 6. Maddesi HUMK 288 (HUMK 200) maddesi gereğince davacı karz akdini yasal DELİLLERLE KANITLAMALIDIR. Davacı iddiasını ispat için banka HAVALESİNE DAYANMIŞTIR. Havale bir ÖDEME VASITASIDIR. Bu nedenle havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair KARİNE VARDIR. Bu karinenin aksini davacı yasal DELİLLERLE KANITLAMALIDIR. Davacı havale dışında iddiasını kanıtlayan bir DELİL SUNMAMIŞTIR. Ne var ki davacı dava dilekçesinde her türlü yasal delil demek suretiyle yemin deliline de DAYANMIŞTIR. Mahkemece davacının iddiasını kanıtlamak için davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup BOZMA NEDENİDİR."