Selam,

1.Borçlu kişi müvekkile imzalayarak açık bono vermiş.Müvekkil,bunu alacak miktarına uygun olarak doldurmuş...

2.Bonoyu icra takibine koyduk.Borçlu,İMZASINI KABUL ederek,özetle,bonoda tahrifat yapıldığı ve bononun teminaten verildiği ve borcun da alacaklıya bir mal vermesi karşılığında ödenmiş olduğu iddiasıyla menfi tespit ve takibin iptali talebiyle dava açtı.

3.Yalnız borçlu,on sekiz yıl önce babasının başka bir kişiye,başka bir borcundan dolayı icra takibine uğradığını ve alacaklının babasının bu borca kefil olduğunu,işte söz konusu bononun da,alacaklının babasının kefilliğine karşılık borçlu tarafından alacaklıya verildiğini iddia ediyor.

4.Bononun teminaten verildiğine ve borcun ödendiğine dair yazılı herhangi bir delil ve sözleşme yok.Sadece tanık bildirildi.

Biz davada:

1.Tahrifat iddiasının dinlenemeyeceğini,bilirkişi incelemesi yapılmasının da abes olacağını,zira bononun açık verildiğini,imzanın kabul edilmesi karşısında bononun hangi unsurunda tahrifattan söz edilebeceği,sorusunu sorduk.
2.Borçlunun babasının başka icra dosya dosyasına olan borcuna, alacaklının babasının kefil olması karşısında bono verileceğine, borçlunun bizzat kendisinin , babasının dosyasına icra kefili olabilecekti (olabileceğini) belirttik.
3.H.U.MK. Gereğince bu davada tanık dinletmenin,iddiaların tanıkla ispat yoluna gidilmesinin mümkün olamayacağını ileri sürdük.

Ancak yargıç, duruşmada tanıkların celbine karar verdi.Biz,arakarardan dönülmesini talep etmeyi düşünürken, düşünce ve görüşlerinizi de önemsiyorum.

Saygılarımla…