Mesajı Okuyun
Old 29-05-2012, 08:46   #6
özfn_34

 
Varsayılan



Alıntı:
Müvekkilin iş sözleşmesi, 31.07.2007 tarihinde işyerinde yaşanan bir kavga olayından dolayı feshedilmiştir . Kıdem ve ihbar tazminatı talebiyle dava açtım. Feshin haksız olduğunu ve 26. maddede belirtilen 6 günlük hak düşürücü süreye uyulmadığını ileri sürdüm. İki sene sonra dava reddedildi. Dosyayı temyiz edeceğim fakat, 6 günlük sürenin hesabında aklım karıştı, değerli görüşlerinize ihtiyacım var.

İşveren olayın olduğu 31.07.2007 tarihinde, aynı gün olaydan haberdar oluyor. 01.08.2007 tarihinde müvekkil 15 günlük yıllık iznini kullanıyor. Davalı tarafın dosyaya sunduğu 01.08.2007 tarihli fesih bildiriminde; iş sözleşmesinin, İş Kanunu'nun 25-II-d maddesi gereği 16.08.2007 tarihi itibari ile feshedildiği yazıyor. Dosyada bulunan, davalı işverenin proje müdürü tarafından imzalanarak, personel müdürlüğüne hitaben yazılan 06.08.2007 tarihli bir başka yazıda ise, müvekkilin işine proje müdürlüğünce son verildiği yazıyor. Bu belgenin altına da müvekkilin 01.08.2007 tarihinde 15 günlük senelik iznini alarak şantiyeden ayrıldığı, 16.08.2008 tarihinde işine son verildiği notu düşülmüş.

1- İşverenin, işçiye yıllık izin kullandırması 6 günlük hak düşürücü süreyi durdurur mu? Olayda, işveren hangi tarihte sözleşmeyi feshetmiş oluyor??

2- İşverenin, fesih bildirimini bu 6 günlük süre içinde işçiye bildirmesi gerekmiyor mu?

3- Bahsi geçen 2. belgede yer alan; "iş sözleşmesi, proje müdürlüğünce feshedilmiştir" şeklindeki ifade, Proje müdürlüğünün feshe yetkili makam olarak kabulü için yeterli midir?





Alıntı:
Benim sadece merak ettiğim şey; yıllık izin kullanılması, 6 günlük sürenin hesabına etki eder mi? Bence etmemeli. Fakat, hakimin 6 günlük süreyle ilgili itirazımı değerlendirmeden davayı reddetmesi kafamda soru işareti oluşturdu. Bu konuya ilişkin Yargıtay kararı arıyorum.

İyi çalışmalar,

Bence 6 günlük süre içinde fesih iradesinin ortaya çıkmış olması yeterlidir, bunun aynı süre içinde işçiye bildirilmesine ilişkin Yasada bir hüküm bulunmamaktadır.

Feshin geçerlilik tarihinin fesih iradesinin ortaya konulduğu 01/08/2007 tarihinden itibaren 15 gün sonraya bırakılmış olmasının nedeni muhtemelen, açılabilecek bir davada yıllık izin alacağı talebiyle karşılaşmamak veya İş Kanununun 17/1-a maddesi gereği yapılmış olabilir. (İşçinin ne kadar süredir çalıştığını yazmadığınızdan tahminde bulunuyorum.)

İş Kanununun 26. maddesinde fesih yetkisinin 6 işgünü içinde kullanılmış olmasını aramaktadır ki olayımızda hemen ertesi gün bu hak kullanılmıştır, bu yüzden hak düşürücü süre içinde işverenin bu hakkı kullandığını düşünüyorum. Yıllık izin bu süreye etkili değildir.


İş sözleşmesinin proje müdürlüğü tarafından feshedilmiş olduğunun belirtilmesi, eğer işverenin iradesine aykırı değilse bu durumun davanın esasına etkili olmadığını düşünüyorum.

Ayrıca Yargıtay 9. HD'nin 13/09/2005 tarihli ve E.2005/28868, K.2005/29765 sayılı kararındaki şart da gerçekleşmemiştir.

"Davacı temyizine gelince; Davalı işveren iş akdini 11.12.2002 TARİHİNDE FESHETMİŞTİR. 1475 Sayılı İş Kanunu 18 inci maddesine göre haklı sebeple fesihlerde feshin 6 iş günü içerisinde YAPILMASI GEREKİR. Oysa davalı fesih hakkını derhal kullanmayıp yıllık izin süresince davacıyı çalıştırdığına göre haklı sebeple feshe dayanamaz.Kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabul edilmesi gerekirken reddedilmesi hatalı olup BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR."

Ayrıca -bu kanaatte olmamakla birlikte- söz konusu sürenin geçirilmiş olması ve fesih nedeninin geçerli olması halinde:

Yargıtay 9.HD.
22/01/2007 tarih
E.2006/28054
K.2007/366 sayılı kararına göre:

"İş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 26 ncı maddesinde öngörülen 6 iş günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra feshedilmesi halinde fesih haksız duruma gelmekte ve davacı diğer koşulları mevcutsa ihbar ve kıdem tazminatına HAK KAZANMAKTADIR. Ancak salt sözü edilen sürenin geçirilmiş olması, kural olarak, feshi geçersiz hale getirmez. Haklı nedene dayanmayan feshin geçerli nedene DAYANMASI MÜMKÜNDÜR. Dairemiz uygulamasına göre geçerli nedenle fesih için feshin makul bir süre içinde yapılmış OLMASI YETERLİDİR. Bu nedenle, 6 iş günlük süre geçtiği gerekçesiyle feshin geçerli nedene dayanmadığı sonucuna varılmış olması DOĞRU DEĞİLDİR."