Yetki hakkındaki kararlar ara kararı niteliğinde olup, mahkemenin sonradan bu kararından rücu edebilme imkanı vardır.

Yetki itirazı ilk itirazlardan ise de , yasalarda kamu düzenine ilişkin yetki kuralları da vardır. Örneğin sigorta sözleşmelerinden doğan tazminat davalarında , iflas davalarında, kooperatif davalarında , miras ile ilgili davalarda, taşınmaz malla ilgili davalarda ..v.s..özel yetki kuralları konulmuştur. Bunların bir kısmı kesin yetki kurallarını içermektedir. Kamu düzeni ile ilgili yetki kuralanının bulunduğu davalarda itiraz olmasa dahi hakim res’en yetkisizlik kararı verebilir.( Davanın konususu bilemediğimizden genel olarak söylüyoruz )

Yetki konusunun yargılamanın başında doğru olarak çözülüp esasa ondan sonra girilmesi ideal ise de, hatanın sonradan farkedilip 5. celsede yetkisizlik kararı verilmesinde mahkeme süratle ve doğru olarak karar veremediğinden dolayı eleştirilebilir ama bu husus bence temyiz nedeni olmaz. Diye düşünüyorum.
Saygılarımla.