Mesajı Okuyun
Old 14-12-2015, 11:32   #59
Mustafa Öztok

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
8. DAİRE
E. 2013/1435
K. 2014/1257
T. 25.2.2014
• ÖZEL MÜLKİYETTE OLAN PARSELİN ORMAN ARAZİSİ OLARAK HAZİNEYE TAHSİSİNE İLİŞKİN İŞLEM ( Terkinlerin Gerekse Yasa Kapsamındaki Taşınmazların İlgililere İadesinin Sonuç İtibariyle Tapu Kayıtlarında Değişiklik Gerektirdiği ve Verilecek Bir İptal Kararının Uygulanmasının Bu Sonucu Doğuracağı - Dava Konusu Uyuşmazlığın Görüm ve Çözümünün İdari Yargının Değil Tapu Kayıtlarında Değişiklik Meydana Getirebilecek Bir Şekilde Karar Vermeye Yetkili Olan Adli Yargının Görev Alanına Girdiği )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Özel Mülkiyette Olan Parselin Orman Arazisi Olarak Hazineye Tahsisine İlişkin İşlem - Dava Konusu Uyuşmazlığın Görüm e Çözümünün İdari Yargının Değil Tapu Kayıtlarında Değişiklik Meydana Getirebilecek Bir Şekilde Karar Vermeye Yetkili Olan Adli Yargının Görev Alanına Girdiği )
• ADLİ YARGININ GÖREV ALANI ( Özel Mülkiyette Olan Parselin Orman Arazisi Olarak Hazineye Tahsisine İlişkin İşlem - Dava Konusu Uyuşmazlığın Görüm ve Çözümünün İdari Yargının Değil Tapu Kayıtlarında Değişiklik Meydana Getirebilecek Bir Şekilde Karar Vermeye Yetkili Olan Adli Yargının Görev Alanına Girdiği/Davanın Görev Yönünden Reddi Gerekirken Davayı Süre Aşımı Yönünden Reddeden İdare Mahkemesi Kararında Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )
2576/m.2/1,5
6292/m.1
ÖZET : Dava, davacılar tarafından hazinenin özel mülkiyetinde olan parselin orman arazisi olarak Orman ve Su işleri Bakanlığına tahsisine ilişkin işleminin iptali istemiyle açılmıştır. Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan taşınmazlara ilişkin olarak açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek; orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilenlerin yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde başvurulması şartıyla ilgililerine iade ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edileceği anlaşılmakta olup, yasa maddesinin "2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini" şeklindeki başlığından anlaşılacağı üzere gerek anılan terkinlerin, gerekse yasa kapsamındaki taşınmazların ilgililere iadesinin sonuç itibariyle tapu kayıtlarında değişiklik gerektirdiği ve verilecek bir iptal kararının uygulanmasının bu sonucu doğuracağı, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının değil, tapu kayıtlarında değişiklik meydana getirebilecek bir şekilde karar vermeye yetkili olan adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda; davanın görev yönünden reddi gerekirken, davayı süre aşımı yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İstemin Özeti : Bursa 1. İdare Mahkemesinin 28/09/2012 gün ve E:2012/976, K:2012/930 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, davacılar tarafından Yalova İli, Armutlu İlçesi, Koyun Dere mevkiinde bulunan ve hazinenin özel mülkiyetinde olan parselin orman arazisi olarak Orman ve Su işleri Bakanlığına tahsisine ilişkin 21.07.2011 tarih ve 1672 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin davacılar tarafından 26.04.2012 tarihinde tebliğ üzerine 60 gün içinde dava açılması gerekirken 07.09.2012'de açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
2576 Sayılı kanunun 5. maddesinde: idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki a ) iptal davalarını b ) tam yargı davalarını, c ) tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklardan hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları, d ) diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sının" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında idari dava türleri: idari işlemler hakkında yetki, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış, yine aynı kanunun 14. maddesinin 3. fıkrasında: dava dilekçesi üzerinde yapılacak ilk incelemede davanın görevli mahkemede açılıp açılmadığının da inceleneceği hükme bağlanmış: 15. maddesinin 3622 sayılı kanunla değişik 1/a maddesinde de: yapılacak ilk inceleme neticesinde adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davanın reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere, idari yargının görev alanı: idare hukuku kuralları içinde, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümüyle sınırlıdır.
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 1. maddesinde: "Bu Kanunun amacı: 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesi gereğince, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir. Bu Kanun, 6831 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler ile Hazineye ait tarım arazileri hakkında uygulanır." hükmüne, "2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar başlıklı 7. maddesinde ise " ( 1 ) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde:
a ) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder. aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir." denilmektedir
Alıntısı yapılan mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden; tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan taşınmazlara ilişkin olarak açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek; orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilenlerin yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde başvurulması şartıyla ilgililerine iade ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edileceği anlaşılmakta olup, yasa maddesinin "2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini" şeklindeki başlığından anlaşılacağı üzere gerek anılan terkinlerin, gerekse yasa kapsamındaki taşınmazların ilgililere iadesinin sonuç itibariyle tapu kayıtlarında değişiklik gerektirdiği ve verilecek bir iptal kararının uygulanmasının bu sonucu doğuracağı, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının değil, tapu kayıtlarında değişiklik meydana getirebilecek bir şekilde karar vermeye yetkili olan adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim 6292 sayılı kanuna dayanılarak hazırlanan ve 04.07.2012 tarih ve 28343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 345 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğinin "İadeden Yararlanacaklardan İstenilecek Belgeler başlıklı 12/c maddesinde, ilgililerden tapu ferağ işlemleri için T.C. kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği, üç adet vesikalık fotoğraf, tüzel kişiler için ayrıca, taşınmaz tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi ile imza sirküleri isteneceği belirtilmek suretiyle bahsi geçen madde kapsamında yapılacak başvuruların tapu kayıtlarında değişiklik meydana getirme kuvvetine haiz olduğu kabul edilmiştir.
Bu durumda; davanın görev yönünden reddi gerekirken, davayı süre aşımı yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; Bursa 1. İdare Mahkemesi'nin, temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 ( onbeş ) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.