Türkiye'de tüm servis sağlayıcılar (mobil, GSM operatörleri dahil) normal şartlar altında "dinamik (değişken) IP" kullanır. Yani siz internete bağlandığınızda sahip olduğu IP havuzundan size bir IP atar, siz bağlantıyı kestiğinizde (mesela modemi kapattığınızda) bu IP havuza geri döner ve daha sonra bağlanan bir başka kişiye atanır.

Yurtdışında (ABD) ise genellikle servis sağlayıcılar statik (sabit) IP kullanır, yani size bir IP atanır ve siz bağlı olsanız da olmasanız da bu IP başkasına verilmez, siz her bağlandığınızda size verilir.

Türkiye'de bu metot tercih edilmiyor, bunun da en önemli sebebi ekonomik: Her aboneye sabit bir IP verdiğinizde abone sayısı kadar IP'ye sahip olmanız gerekiyor, oysa dinamik IP kullandığınızda bağlı (online) kullanıcı kadar IP sahibi olmanız yeterli oluyor. Türkiye'de sabit IP hizmeti operatörler tarafından ekstra ücretle veriliyor.

Burada dikkat edilecek püf noktası şu: Dinamik dahi olsa ,bir IP aynı anda sadece tek bir aboneye atanır. Yani siz internete bağlandığınızda size verilmiş bir IP, aynı anda bir başka aboneye de verilmez (teknik olarak da verilemez zaten, internetin teknik alt yapısı buna izin vermez.). Dolayısıyla her IP'nin belirli bir zamanda TEK BİR kullananı vardır. Ancak siz internetten çıktığınızda, aynı IP ortak havuza geri döner ve daha sonra bağlanan bir başka kişiye atanır ve o çıkıncaya kadar da onda kalır.

Olayı araba kiralama şirketlerinin kiraladıkları arabalar gibi düşünebilirsiniz (Kiralayan kişi abone, araba ise IP). Bu örnekte kiralanan bir araba bir kaza yaptığında kimin sorumlu olduğunu anlamak için o anda kimin kiraladığına bakılır. Aynı şekilde bir IP'yle ilgili hukuki bir işlem yapılacağı zaman da kimin kullandığını bilebilmek için mutlaka TAM saatle (dakika/saniye dahil) işlem yapmak gerekir. Bir diğer deyişle 192.168.0.1 nolu IP'ye hukuki işlem yapılmaz, 192.168.0.1'yi 28.10.2016 saat 11:14.59'da kullanan kişiye işlem yapılır.