Müvekkilim, X ltd.Şti.'ni tek imza ile temsile yetkili ortağıdır.2007 Yılında X Bankasından şirket adına 32.000-TL.'lik kredi çekilmiştir.Genel kredi sözleşmesi düzenlenmiş ancak X şirketini temsilen atılan imza müvekkilime ait değildir.Başka bir deyişle muhasebe müdürü tarafından müvekkilimin imzası taklit edilerek atılmıştır.Şirket imzasının altında müvekkilimin krediye kefil olduğunu gösterir gerçek imzası ve 250.000-TL.tutarlı şahsi kefalet verdiği yazısı bulunmaktadır.Müvekkilim kefil sıfatıyla imzayı attığını kabul etmekle birlikte kendisine imza attırılırken 250.000-TL.kefalet bölümünün bulunmadığını, o bölümün ve genel kredi sözleşmesinin imzadan sonra doldurulduğunu beyan etmektedir.Ayrıca genel kredi sözleşmesi 10 sayfa olmasına rağmen sadece 2 sayfasında kefil sıfatıyla müvekkilimin imzası bulunmaktadır.Diğer sorun ise genel kredi sözleşmesinin eki olan 3 sayfalık hızır hesap sözleşmesinin her sayfasında; X şirketi ve kefil olan müvekkilim adına atılan tüm imzalar sahtedir.Yani şirket muhasebecisi tarafından müvekkilimin imzası taklit edilmiştir.Müvekkilim kendisi ve eskiden ortağı olduğu şirketi aleyhine icra takibine girişildiğini yeni öğrenmiş ancak takip kesinleşmiştir.Menfi tespit davası açarak imza itirazında bulunacağım;en azından müvekkilimi borçtan kurtarmak gayesindeyim.Sizin bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum.Müvekkilimi kefili olduğu bu borçtan kurtarabilir miyim?Malum menfi tespit davasında nispi oranda karşı vekalet ücretine hükmedildiği dikkate alınırsa dava açarken çok düşünmeliyim.