Mesajı Okuyun
Old 10-05-2010, 11:59   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Akıntıya kürek çekip şu kısacık ömrümüzü sonu gelmez savaşlar, yorgunluklar, kırgınlıklar, yaralar-bereler ve hüzünlerle dolduruyoruz. Zaman akıyor, dünya değişiyor, insanlar değişiyor, değerler değişiyor. Bakışlar değişiyor, gülümsemeler azalıyor, mutsuzlaşıyorum/mutsuzlaşıyoruz. Hayatı (hem kendimizinkini hem de başkalarınınkini) zorlaştırmak için olanca gayretimizi göstermekten çekinmiyoruz. Delinin birinin "attığı" taşı çıkarmak için bir kuyunun etrafına toplanmış akıllılar gibi inanmak zorunda olduğumuzu hissettiğimiz bir oyunu oynuyoruz... Meslek de bu oyunun bir parçası, oynamak istemiyorsanız ben de bırakın derim...

Hayatımın ve yaptıklarımın anahtar cümlesi:

Bilmek bazen güzel, bazen de çıldırtıcı!

(Bir kaç gün önce yazacaktım ama vazgeçmiştim. Cesaretlendirdiği için Cengiz Bey'e teşekkür ederim.)