Mesajı Okuyun
Old 17-03-2007, 23:46   #1
Piknik

 
Varsayılan Uzun süreli huzur ve sükunu bozma davamız bitti ama takip ve taciz bitmedi.

Sayın forum üyeleri,

Yaklaşık 30 yıl önce, yeni evli olan ablama musallat olan bir adam, ablamı kaçırmaya teşebbüs etmiş ve bundan dolayı 2,5 yıl ceza alıp 1,5 yıl hapis yatmıştı. Aradan yıllar geçti. Ablamın boşandığını nüfus kayıtlarımızdan öğrenen bu adam tam 2 sene önce tekrar ortaya çıktı. Önce evimize (anneme) mektuplar gönderdi, defalarca kapımıza geldi, akrabalarını yolladı, sürekli cep telefonlarımızı aradı, çok miktarda sms mesajı gönderdi. Başka bir şehirde yaşayan ablamın işyerini bulup defalarca ablamın işyerine gitti, görüşemediği için ablama telefonla ulaşmaya çalıştı. Hatta bir ara pek revaçta olan ve insanları biraraya getiren bir TV programına çıkmaya kalkıştı. Bu arada gönderdiği mektuplardan 1980'lerden itibaren evimizin yakınlarında bir daire aldığını ve sürekli bizi gözetlediğini, çevremizdeki insanlardan bilgi topladığını öğrendik. Tek derdi ablamla biraraya gelmek, barışmak ve evlenmek imiş. Oysa ablam, işyerinde başka bir bölümde çalışan bu adamla bırakın ilişkiyi, hiç konuşmamıştı bile. 30 yıl öncesinden bugüne ablamın hiçbir iletişimi-ilişkisi olmayan bu adama ne ablam ne de biz yanıt vermedik, iletişim kurmayı ve onun istediği barışı reddettik. Adam ablama ulaşamayınca, bu sefer benim cep telefonu numaramı bulup, sürekli arayarak ve mesaj göndererek rahatsız etmeye başladı. (Ailede telefonunu değiştirmeyen bir tek ben kalmıştım)

1,5 sene önce savcılığa şikayette bulununca TCK'nın 123. maddesine istinaden (kişilerin huzur ve sükunu bozma) kamu davası açıldı. Annem ve ben müdahil olduk. Dava 5 gün önce sonuçlandı ve adam 3 ay hapis cezası aldı. Bu da 18 ay taksitle para cezasına çevrildi. Daha karar duruşmasının akşamında yine mesaj göndermeye başladı ve kararı ihlal etti. Son mesajında cezayı ödemeyeceğini ve barışmak için yeni teoriler geliştireceğini yazıyor. Daha önce gönderdiği mektup ve cep telefonu mesajlarında üstü örtülü tehdit ve hakaretler var ama o kadar çok ve uzun ki mektuplar, mahkeme tarafından tamamı okunmamış ve dikkatten kaçmış olabilir.

Bu aşamada temyiz hakkımız var (3 gün süremiz kaldı). Bir nedenden dolayı davadan sonra avukatımızı bırakmak zorunda kaldık. Danıştığım avukatlar da farklı görüşlerde, biri 'temyize gerek yok' diyor, biri de 'temyiz ve yeni suç duyurusu' diyor. Verilen cezayı az buluyor ve verdiği rahatsızlığın süreceğini düşünüyoruz. Yeni delillerle yeni suç duyurusunda bulunursak (hatta cep telefonumun konuşma ve sms kayıtlarının delil olarak tutulmasını istesem..) ve temyize gidersek daha fazla ceza almasını sağlayabilir miyiz? Yoksa bir faydası olmaz mı? TCK 123. maddede en fazla bir yıl hapis cezası veriliyor ama en azından bu süre içinde rahat edebiliriz diye düşünüyorum.

Yıllar önce bütün ailemizi etkilemişti bu olay. Özellikle ablam adamın elinden mücadele ederek kurtulduğu ve cinsel taciz içeren iğrenç mektuplar aldığı için psikolojik travma yaşamıştı, bu olayları hiç unutamadı. Şimdi, son 2 senedirki bu takip, baskı, zaman zaman tehdit ve hakarete varan mesajlar, ailemizin bütün kadınlarını psikolojik olarak olumsuz etkiliyor, evimize girip çıkarken bile tedirginlik duyuyoruz. Her telefon çalışında, mesaj geldiğinde irkiliyorum, aklıma bu adamın bize yaşattıkları geliyor. Geceleri rüyama giriyor.. Mahkeme süreci olduğu için telefon numaramı değiştiremiyorum da.)

Uzun yazdığım için kusura bakmayın ama bu sorun o kadar uzun ve biraz da çetrefilli ki bu kadar özetleyebildim.
Ne yapmamız lazım? Temyiz ve yeni şikayetle (ve yeni dava ile) devam mı yoksa başka hukuki yollar da olabilir mi?
Salıya kadar zamanımız kaldı. Görüşlerinizi merakla bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.