Mesajı Okuyun
Old 23-04-2016, 12:39   #24
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 1719
Karar: 2016 / 742
Karar Tarihi: 26.01.2016


ÖZET: Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedelinin iadesi hakkında verilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalının … nolu mesken aboneliğine ilişkin vermiş olduğu karar Hukuk Genel Kurulunun aynı konuya ilişkin kararı ve Dairemizin yerleşmiş ve kararlılık kazanmış uygulamasına uygun ise de; davaya konu Hakem Heyeti kararında ve mahkeme kararında dava konusu tarımsal sulama ve mesken abonelikleri yönünden bir ayrıma gidilmemesi kararın infazında tereddüt oluşturacak mahiyettedir. Bu nedenle mahkemece; dava konusu abonelikler nedeniyle tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin mesken ve tarımsal sulama abonelikleri yönünden ayrıştırılarak davanın aydınlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.(4077 S. K. m.1, 22)

Dava: Taraflar arasındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddi ile hakem heyeti kararının düzeltilmesine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedelinin iadesi hakkında verilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece; davacının itirazının reddi ile; Urla Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin 09/04/2012 tarih 2012/65 sayılı kararındaki "faize ilişkin ve ileriye yönelik tahsil edilmemiş faturalardaki kayıp-kaçak kullanım bedelleri yönünden borçlu olmadığının tespitine yönelik hükümlerin iptaline" şeklinde kararın düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davaya konu Urla Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin 09/04/2012 tarih 2012/65 nolu kararının incelenmesinde; davalının tüketicinin 179840 ve 87020 numaralı aboneliklerinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin tüketiciye iadesine karar verildiği görülmüştür.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının 87020 nolu aboneliğinin tarımsal sulama aboneliğine ilişkin olduğu, diğer aboneliğinin ise mesken aboneliğine ilişkin olduğu, davalının her iki aboneliği için yaptığı başvuru üzerine davaya konu hakem heyeti kararının tesis edildiği anlaşılmaktadır.

1-Davalının 87020 nolu tarımsal aboneliğine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

Buna göre, tarımsal sulama aboneliği üzerinden verilen hizmetten yararlanan davalının, yukarıda açıklandığı üzere tüketici olmadığı, dolayısıyla olayda 4077 sayılı kanun hükümleri yerine genel hükümlerin uygulanacağı ortadadır. Buna bağlı olarak, ihtilafa tüketici hakem heyetinin bakma yetkisi ve görevi bulunmamaktadır.

Buna karşın, 4077 sayılı kanunun 22/5 maddesi uyarınca, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı ancak tüketici mahkemeleri nezdinde itiraz olunabileceğinden, mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yerindedir.

Hal böyle olunca mahkemece 87020 nolu aboneliğe ilişkin olarak yetkili ve görevli bulunmayan tüketici hakem heyeti tarafından verilen kararın iptaline karar verilmesi gerekirken, bu abonelik yönünden de davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

2- Her ne kadar mahkemece davalının 179840 nolu mesken aboneliğine ilişkin vermiş olduğu karar Hukuk Genel Kurulunun aynı konuya ilişkin 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 E.-2014/679 K.sayılı kararı ve Dairemizin yerleşmiş ve kararlılık kazanmış uygulamasına uygun ise de; davaya konu Hakem Heyeti kararında ve mahkeme kararında dava konusu tarımsal sulama ve mesken abonelikleri yönünden bir ayrıma gidilmemesi kararın infazında tereddüt oluşturacak mahiyettedir. Bu nedenle mahkemece; dava konusu abonelikler nedeniyle tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin mesken ve tarımsal sulama abonelikleri yönünden ayrıştırılarak davanın aydınlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)