Mesajı Okuyun
Old 11-05-2009, 14:23   #3
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Sayın Rıza,
Vergi İhtiyati Haciz kararını hiç bir surette vergi daire başkanlığı ya da defterdar tarafından verilmez, yasal değildir, dikkat edileceği üzere, 6183 sayılı Kanunun 13 maddesinde "..... mahalli en büyük memurunun karariyle," denmek suretiyle mahalli en büyük memuru defterdar ya da vergi dairesi başkanları değil, illerde vali ve ilçelerde kaymakamdır, yine kanunun 17 maddesinde ".... azılı talebi üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi başkanı,...." şeklindeki düzenlemeden anlaşılması gereken de bu olmalı, zira yasa koyucu iradesini 17 maddede açık bir biçimde düzenlemeye yansıtmıştır, şayet dediğiniz veya uygulamada yapıldığı gibi olsaydı kanun koyucu 17 maddede bu denci irade beyanını yansıtmazdı, ...
Bu uygulama tamamen yasanın yanlış yorumlanmasından kaynaklıdır, uygulama da bu yönde olmakla birlikte büyük bir hak hukuk ihlali vardır. Bu uygulamanın hukuka aykırı oluşunun diğer yasal dayankalrına gerektiğinde başka zana geniş bir şekilde değineceğim. ancak uygulama böyle olmakla birlikte yanlıştır.
İkinci soruya vermiş olduğunuz " EVET" yanıtına gelince, Hayır, İhtiyati haciz kararı ile şirket temsilcilerinin ve ortaklarının şahsi mal varlıklarına gidilemez, bu da tamamen hukuka aykırıdır, zira 213 sayılı VUK 10 Maddesi ve gerekse 6183 sayılı Kanunun 35 ve Mükerrer 35 maddesindeki sorumluluk düzenlemesinin temel amacı, kesinleşmiş bir kamu alacağının varlığı ve bu alacağın tüm yasal girişimlerle tahsil edilmememiş ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşışmış olmasına yönelik bir düzenlemedir, İhtiyati haczin amacı henüz kesinleşmemiş bir kamu alacağının güvence altına alınmasına yöneliktir. burada kesinleşmiş bir borçtan söz etmek söz konusu değildir. Ancak uygulama bu şekilde olması gerekirken vergi idaresi kamu gücünü hukuka aykırı bir biçimde kullanmakta ve hukuk ihlal edimektedir.

İhtiyati haciz kararı ile şirket temsilcileri ve ortaklarının şahsi mal varlığına gidilmesi yasal değildir.